-Karakalem ile büyük bir resim yapmıştım. ‘İngiltere’de nasıl bir etki yaratır? Halkın hoşuna gider mi acaba?’ diye düşünüyordum. savaş alanının Kanlı yanını görmek benim için pek öğretici oldu. Rengarenk zehirli, korkunç mantarlarla işlenmiş bir yeri andırıyordu orası. Bu kadar çok sayıdaki insanın hep birlikte yok olduğunu o güne kadar hiç görmemiştim. O zaman anladım ki biz, kadınlar ve erkekler birer vasıtayız… Bundan başka bir şey değiliz…
-Maisie, Şuan yeryüzünde resimden anlayan kaç kişinin olduğunu biliyor musun? En fazla bin iki yüz kişi! Geri kalanı resimden anladıklarını iddia ederler ama hiçbir şey anlamazlar. Bin iki yüz! Toprağın üzerinde serilmiş mantarlar gibi görünen ölülerin sayısı kadar! İnsanlar bu Afrikalı ölülerin yokluğunu hissetti mi? Başarımızın bizi takdir etmelerine bağlı olduğu aynı sayıdaki canlılar takdir etmezlerse gerçek değer bunun eksikliğini hisseder mi? Hayır! Şu dünyadan gelip geçen her insan için sadece bir tek şeyin önemi vardır: Kendi Maisie’siyle kavuşmak.