En Eski Seyir Sözcükleri kitaplarını, en eski Seyir Sözcükleri sözleri ve alıntılarını, en eski Seyir Sözcükleri yazarlarını, en eski Seyir Sözcükleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bitirdiğim her bir Ferit Edgü kitabı sonrasında karşılaştığım biçimlerin, imgelerin, belli belirsiz renklerin ve şaşırtan sözcüklerin elle tutulabilir nesnelere dönüşerek bana bir şekilde doğrudan seslenebildiğini ve böylece tam bir doyuma ulaştığımı düşünüyorum. Bu son okuduğum, yazarın deyişiyle “ kendi başına, yalnızlıklarının gücü sınansın diye” yazılmış, fotoğraflara eşlik eden ve ondan esin alan metinleri bende tam olarak böyle hisler uyandırdı. bu kitabını daha önce hiç duymamış olmama rağmen okulun kütüphanesini raftan rafa öylesine arşınlarken tatlı bir tesadüf gözüme ilişti ve birkaç sayfasını karıştırdıktan sonra onu hemen alıp okuma isteğiyle yanıp tutuştum. Böylece yazarın yarattığı eşsiz ve doyumsuz dünyaya okuduğum son kitabı olmaması dileğiyle bir kez daha girdim.
Seyir SözcükleriFerit Edgü · Yapı Kredi Yayınları · 200154 okunma
Sayıları gittikçe artan milyonlarca yüzsüz niçin maske kullanmıyor günümüzde?
Beceremedikleri için mi?
Yoksa yüzsüzün zaten maskeye gereksinimi mi yok?
Her zaman (hemen hemen) sorguladım gözümü.
Gördüğünü algılıyor musun?
Gençlik yıllarında yaşadığım ikilemler yıllar geçtikçe üçlemlere, dörtlemlere beşlemlere, onlamlara, yüzlemlere doğru gidiyordu büyük bir hızla.
Geçmiş şimdiki zamana karışıyordu.
Ama düşlerinde daha çok yaşamadığın olayları, tanımadığın insanları gördüğüne göre( diyordum kendi kendime)
Sen geleceğini düşünüyor görüyor olmalısın.
Sonra düzeltiyordum: Geçmişteki geleceğin düşünü.
Ya da
Gelecekteki geçmişin düşünü.
Hep o boş kağıtlar önünde.
Her zaman önümde boş bir kağıt yoktu.
Zaman da yoktu
İnsanlar da
Ben de.
O olmayanlara ad veriyordum.
Sonra aramızda konuşuyorduk.
Nereden geliyorsun
Çok uzaklardan.
Nereye gidiyorsun.
nereye olursa.
Bu ne yorucu yolculuk! Sözcüklerin, renklerin, biçimlerin yolculuğu, elbet yorucu olacak.
Onları ellerinden tutup kendime çekmek yüzümde soluklarını duymak istiyordum.
Sayfa18,19
Her meyvenin çekirdeği var.
İnsanın çekirdeği nerde.
İçinde.
Çok gizli bir yerinde.
Kendisinin de bilmediği
Kim bulacak o çekirdeği
İnsanın kendisi.
Öyleyse bul bana o çekirdeği.
Ama çok kanatmadan
Çiçeksiz ve meyvesiz bir çekirdek.
Bulması zor.
Zorlamadan zor.
Kanatmadan zor.
(sor.sor.sor)
Sayfa 20