Güneş batar ve biz uyuruz. Güneş doğunca uyanırız. Yepyeni duygularla, adeta körleşmişçesine kalkarız. Yeni bir başlangıç yaptığımız yanılgısına sımsıkı sarılmışızdır. Sonra asla pes etmeyen gerçeklik bütün gücüyle üstümüze çöker.
“Uzaktaki bir palmiyeye bakıp üzerinde kaç tane Hindistan cevizi vardır diye tartışan tipler gibi geldiniz bana.”
“Ne demek şimdi bu?”
“Ya ağaç bütünüyle hayalse. Her şey kuruntularınızdan ibaretse.”