Şeytanın Aynaları
Çetin AltanŞeytanın Aynaları Gönderileri
Şeytanın Aynaları kitaplarını, Şeytanın Aynaları sözleri ve alıntılarını, Şeytanın Aynaları yazarlarını, Şeytanın Aynaları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
insanın tek kişiliği yoktur... Içiçe geçmiş bir yığın kişiliği vardır...
Hangisinin ne zaman hangi koyulukta ortaya çıkacağı pek bilinemez... Bunun dozu, bazı tiplerde oldukça yüksek, bazı tiplerde ise daha düşüktür... Kişilik değişkenliğinin ruhsal bir hastalık düzeyine gelmesi ise, psikiyatrideki " çifte kişilik" olayını yaratır...
Sayfa 54Kitabı okudu
Yerleşik düzenler, yerleşik olmayan düzenler... Birincisine sığamayınca ikincisini özler, ikincisini dolduramayınca da birincisini özlersin...
Her ikisinde de aradığın yaşam, bulunduğun yerin dışındadır.
Sayfa 31Kitabı okudu
... insanın vahşetten yüzde yüz arınabilmesi için daha binlerce yıla gerek vardır.
Sayfa 164 - Yakılan Bir Ölünün DumanıKitabı okudu
İnsan hata yapan bir yaratıktır. Hatta bir yazar "Asıl olan hatadır, doğru hatanın kazaya uğramış biçimidir" der.
Sayfa 137 - Sıkıla MıkılaKitabı okudu
Yerleşik ve Değişken
Yerleşik düzenler, yerleşik olmayan düzenler... Birincisine sığamayınca ikincisini özler, ikincisini dolduramayınca da birincisini özlersin...
Her ikisinde de aradığın yaşam, bulunduğun yerin dışındadır.
Sayfa 31Kitabı okudu
Salvador Dali'nin Son Günleri
İnsanları hiçe saydığı için mi dostsuz ölüyordu. Yoksa nasıl olsa dostsuz öleceğini bildiği için mi insanları hiçe saymıştı?
Kestiremedim
Sayfa 27Kitabı okudu
Dönme Dolap
- Babam artık iyice yaşlandı... Durmadan çocukluğunu anlatıyor...
...
- Babam artık iyice yaşlandı... Her lafın başında dedemi anlatıyor.
Sayfa 18Kitabı okudu
Kovboyun Dönüşü
Büyüklüklerinin hangi noktada bittiğini göstermeden önce yaşamlarını bitirenlerin sayısı o kadar az ki...
Sayfa 9Kitabı okudu
"Keyifsiz bir Sokrates olmak, mutlu bir salak olmaktan çok daha iyidir."
Doğuyla Batı arasında arafta kalmış olan, bozkır kentlisi ise yirminci yüzyılın sonunda dahi bu evreye varamamıştır.
Doğayla eşyanın takvimlerden habersizliği, zamanın akışını değişik çerçevelerde yaşamış olanlara daha çok çarpar... Her şey eskisi gibidir. Sanki bir yaşam dilimi çalınmış ve hiç yaşanmamış gibi... Bir bakıma da öyledir, çünkü o zaman dilimi orada değil, başka bir yerde yaşanmıştır.
Yerleşik düzenler, yerleşik olmayan düzenler...Birincisine sığamayınca ikincisini özler, ikincisini dolduramayınca da birincisini özlersin.
Her ikisinde de aradığın yaşam, bulunduğun yerin dışındadır.
Çocukken çok özendiğin şeyleri kullanmaktan yoksun kaldın mı, büyüyünce onları eski bir özlemin tadıyla kullanmak için ister istemez çocuklaşırsın.
Sayfa 66Kitabı okudu
rüzgârlar içinde yürür kadınlar, kucaklarında büyüyen aşkları, büyüyen bebekleri, büyüyen yalnızlıkları... sorarlar rüzgârlara:
-sonunda hangisinden ne kalacak elimde? rüzgârlar yanıt verir:
-en özenle büyüttüğün kalacak, yalnızlığın kalacak...
rüzgârlar içinde yürür erkekler, kucaklarında büyüyen yalnızlıkları, büyüyen ihtirasları, büyüyen öfkeleri... sorarlar rüzgârlara:
-sonunda hangisinden ne kalacak elimde? rüzgârlar yanıt verir:
-kimsenin dinlemediği öyküler kalacak...
rüzgârlar içinde yürür kadınlar... rüzgârlar içinde yürür erkekler...
kucaklarında kocaman yalnızlıklar, kimsenin dinlemediği öyküler, yahut bilmediği öyküler...
Derin düşünce nedir acaba?
Derin düşünmeyeceksiniz de derin düşüncenin ne olduğunu düşüneceksiniz. Belki uzakları sabahın hafif eski zaman havuzunun kıyısına dikilip çevresinde sıra sıra uzanan eski zaman çınarlarıyla çınarların ötesindeki çiçekli sonsuz yeşilliklere hiçbir şey düşünmeden bakmak gibi bir şeydir.