Sayfa Sayısına Göre Sezai Karakoç Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Sezai Karakoç sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Sezai Karakoç kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Halbuki insanlığın problemi sadece eylem bozukluğundan ibaret değil. İnsanoğlu, inançlarından başlayarak düşünce ve estetik dünyasını da yeniden gözden geçirme, yıkıntıları ayıklama, yapıyı yeni baştan kurmak zorunda.
Sayfa 206Kitabı okudu
Şehrin insanları tabii olandan son derece uzaklaşmış ve yapay kurallarla yönetilmektedir. Kanunları bile değersizleştirilmiş, tabii hukuktan uzaklaştırılmıştır. Şair bu eleştirisini Hızır'ın dilinden şöyle ifade eder: Kanunlarını kâğıtlara yazmışlar Benim anılarım gibi Taşa, kayaya, su çizgisine Gök kıyısına, çiçek duvarına değil
Sayfa 237 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları
Reklam
Yurdunu sevenlerin Gözlerini kimse bağlayamaz At üstünde can verirler (...)
Sayfa 263 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Sezai Karakoç
“Ben her taşı beş yüz yıl önce konmuş / Bir camiye tutunarak buluyorum kendimi / Bir yağmadan böyle kurtarıyorum kendimi” diyerek kendini, ben’i etrafında meydana getirmiş olduğu ontolojik güvenlik alanına çeken şair, modern tüketim merkezlerinin/kentin de dışına çıkarak mevzisini muhkemleştirmiş olmaktadır.Aynı zamanda bu güvenlik alanı Karakoç’a, insanîliğinin uzağına düşmüş, aklıyla kalbi arasına sürekli boşluklar koyup yabancılaşarak “yaşayıp giden” hayatları da işaret edeceği/açık edeceği bir imkân alanı kazandırmış olmaktadır.
Sayfa 279 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları, İbrahim Tüzer
Ah! Taş olsak, toprak olsak; denecek çağ geldi; (...) Zekeriya saklayan ağaç yok, ortasından biçilmek için bile. Gürül gürül kapılarını örttü mucize.
Sayfa 279 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları
"Ölüme dikkatini yitirmiş bir uygarlık içindeyiz. Ölümün yeter bir vaiz olduğunu unutmuş bir uygarlık (...)Evet, ruh, ebediyetten ırak, günübirlikte ya­şayamaz hep(...)Ölmeden önce ölmenin yolunu araştırmak ve bunu bin bir dallı bir ağaç gibi ruhta ve top­lumda sistemleştirmek. Öldükten sonra dirilme­nin (basubadelmevtin) abstre ve konkre anlam­larına ermek ve bunu pratik yaşantının her sa­niyesinde bile gözcü ve bekçi kılmak. Ölüm dik­katini, ruhumuzun en iç niyetlerinden, en dış dav­ranışlarımıza, toplumun yığın olaylarına, uygar­lığın en geçici ve en kalıcı kuruluşlarına bir göz­cü kılmak. Sansür edici olarak değil, eğitici ola­rak."
Sayfa 318 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Sezai Karakoç
Reklam
19 öğeden 21 ile 19 arasındakiler gösteriliyor.