Siborg Manifestosu

Donna Haraway

En Eski Siborg Manifestosu Sözleri ve Alıntıları

En Eski Siborg Manifestosu sözleri ve alıntılarını, en eski Siborg Manifestosu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İleri sanayi toplumlarındaki beyaz erkekler yeni bir olgu olarak sürekli iş kaybetmeyle yüz yüze gelmektelerken, kadınlar da maaş bordrolarından erkeklerle aynı oranda ve hızla kayboluyor değillerdir. Burada vurgulanmak istenen, salt ihraç malları işleyen sektörlerde, bilhassa elektronik alanında faaliyet gösteren bilim-tabanlı çokuluslu şirketlerin, Üçüncü Dünya ülkelerindeki kadınların işgücünü tercih etmeleri değildir. Karşımızda daha sistematik bir resim durmakta ve bu resim yeniden üretimi, cinselliği, kültürü, tüketimi ve üretimi kapsamaktadır. Protatipik bir özelliğe sahip olan Silikon Vadisi'nde, pek çok kadının hayatı elektroniğe bağlı işlerde çalışmayla belirlenmektedir (bu kadınların özel hayatiarına dair gerçeklikleri de, seri heteroseksüel tekeşliliği, çocuk bakmayı, geniş akrabalık bağlarından ya da başka geleneksel cemaat ilişkilerinden uzakta durmayı, yaş ilerledikçe yalnızlık ihtimalinin artmasını ve aşırı ekonomik muhtaçlığı içine almaktadır). Silikon Vadisi'ndeki kadınların etnik ye ırksal çeşitliliklerinin yapısı, kültür, aile, eğitim ve dinde birbirleriyle çatışma halindeki farklılıklarm bir mikrokozmosunu barındırmaktadır.
Siborg yazarları, köken hikayelerini yeniden naklederek, Batı kültürünün esas köken mitlerini silip geçerler. Biz hepimiz, kıyamette karşılığını bulacak özlemleriyle bu köken mitleri tarafından sömürgeleştirilmiş haldeyiz.
Reklam
Bu yüzden siborg siyaseti, hayvan ile makinenin gayri-meşru birleşmelerini sevinçle karşılayarak, gürültüde ısrar edip kirliliği savunur.
Kimliğinden soyunmuş olan piç ırk, kenarda köşede kalmışların gücünü ve Malinche gibi bir annenin önemini öğretebilir bize. Beyaz ırktan olmayan kadınlar onu, eril korkuların kötü annesinden, hayatta kalmayı öğreten ve ilk başta okur-yazar olan anneye dönüştürmüşlerdir.
Hep sorun olarak duran bu ikilikierin başlıcaları şunlardır: benlik/öteki, zihin/beden, kültür/doğa, erkek/kadın, uygar/ilkel, gerçeklik/görünüş, bütün/parça, fail/kaynak, yapan/yapılan, etkin/edilgin, doğru/yanlış, gerçek/yanılsama, tam/kısmi, Tanrı/insan. Benlik, tahakküm altında olmayan ve bunu, geleceği elinde tutup tahakküm deneyimiyle 'benliğin özerkliği' yalanını ifşa eden öteki sayesinde bilen Bir'dir. Bir olmak özerk olmak, güçlü olmak, Tanrı olmaktır; fakat Bir olmak, aynı zamanda bir yanılsama olmak, dolayısıyla ötekiyle bir kıyamet diyalektiğine girmiş olmak demektir. Öteki olmaksa, açık bir sınırı bulunmadan, aşınmış ve tözsüz haliyle çoğul olmaktır. Bir çok azdır, fakat iki de çok fazla.
Siborg tasavvuru, makineleri, kimlikleri, kategorileri, ilişkileri ve uzay hikayelerini hem kurmak hem de yok etmek demektir. İkisi sarmal dansla birbirlerine sarılmışlarsa, ben tanrıça olmaktan ziyade siborg olmayı tercih ederim.
Reklam
55 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.