Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sıçrayış

Pema Chödrön

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Birçoğumuz dünyanın mevcut durumuna bakıp derin endişe hissediyoruz. İnsanların ne kadar büyük bir içtenlikle bir şeylerin değişmesini ve dünyanın neresinde yaşıyor olursa olsun hiçbir canlının acı çekmemesini istediğini biliyorum. Ama kendimize karşı dürüst olalım, kendi hayatlarımız söz konusu olduğunda, bu isteği uygulamaya dökmeyi biliyor muyuz? Sözlerimizin ve eylemlerimizin başkaları için ne tür acılar yarattığını kestirebiliyor muyuz? Bir şeyleri berbat ettiğimizi biliyorsak bile, bunu nasıl sonlandırabileceğimize dair bir fikrimiz var mı? Bunlar her zaman önemli sorular olmuştur ama bugünkü önemi çok daha büyüktür. Artık kendini özgürlestirmenin, bireysel mutluluktan daha önemli olduğu bir çağda yaşıyoruz. Kendi içimize yönelmek ve hem zihnimiz hem de duygularımızla ilgili farkındalığımızı artırmak, tüm insanların iyiliği ve dünyadaki düzenin devamlılığını sağlayacak çözümler bulabilmemiz için yegane yol olabilir.
Sıçrayışı gerçekleştirmek kendimize ve dünyaya bir söz vermemizi gerektiriyor -eski hınçları geride bırakmaya, bizi rahatsız eden insanlardan, durumlardan ve duygulardan kaçmamaya, korkularımıza, dar kafalılıklarımıza, taş yürekliliğimize, tereddütlerimize yapışmamaya söz vermemizi, özümüzdeki iyiliğe, kız kardeşlerimizin ve erkek kardeşlerimizin özlerindeki iyiliğe güvenmeye başlamamızın zamanıdır artık. Eski saplanıp kalma yöntemlerimizi bırakma yeteneğimize güvenmenin ve akıllıca seçim yapmanın vaktidir. Bunları hemen şu anda ve burada gerçekleştireblliriz.
Reklam
Doğal zekâ bizim için her zaman ulaşılabilir. Umudun ve korkunun tuzağına düşmediğimizde, sezgisel olarak yapılacak doğru şeyin ne olduğunu biliyoruz. Zekâmızı kızgınlıkla, kendine acımayla veya aşırı istekle karartmadığımızda, neyin yardım edeceğini ve neyin işleri kötüleştireceğini biliyoruz. Mükemmelleştirilmiş duygusal tepkilerimiz bize pek çok çılgın şey yaptırıyor ve söyletiyor. Mutlu ve huzurlu olmayı arzuluyoruz, ama duygularımız harekete geçtiğinde, bu mutluluğa ulaşmak için kullandığımız yöntemler bir yolunu bulup bizi daha acınası hale sokuyor, isteklerimiz ve eylemlerimiz, çoğu zaman birbirlerlyle uyumlu değil. Buna rağmen, hepimiz problemlerimizi daha da kötüleştirmek yerine çözmeye yardım edebilecek temel bir zekâya sahibiz.
Nasıl acı hissetmeyeceğimizin net bir cevabı yoktur.
Kızılderili bir büyükbaba, torununa dünyadaki şiddetten ve gaddarlıklardan söz ediyor, bunların nasıl ortaya çıktığını anlatıyordu. Bunun, kalbinde savaşan iki kurt gibi olduğunu söylemişti. Kurtlardan biri kindar ve öfkeliydi, diğeriyse anlayışlı ve iyi yürekliydi. Genç adam, büyükbabasına kalbindeki savaşı hangi kurdun kazanacağını sordu. Büyükbabası, “Kazanan kurt, beslemeyi seçeceğim kurt olacak," diye yanıt verdi. Dolayısıyla, karşı karşıya olduğumuz, manevi uygulamalarımızla ve dünyayla ilgili zorluk bu...
Doğru Kurdu Beslemek
İnsanlık olarak kendimizi eski alışkanlıklardan kurtarma, birbirimizi sevme ve birbirimizle ilgilenme yetisine sahibiz. Uyanma ve bilinçli yaşama gücümüz olduğu halde, fark ettiyseniz, uykuda kalmaya da oldukça yatkınız. Sürekli karşımıza çıkan bir kavşakta hangi yöne gideceğimizi durmadan seçiyoruz. An be an daha fazla berraklığa ve mutluluğa ya da karışıklığa veya acıya doğru gitmeyi tercih edebiliriz. Bu seçimin üstesinden gelebilmek için, pek çoğumuz yaşamlarımızın hafifleyeceği ve zorlukları aşacak gücü bulacağımız arzusuyla çeşitli ruhsal uygulamalara yöneliyoruz. Yine böyle zamanlarda, nasıl yaşayacağımız konusunda seçimler yaptığımız perspektifi aklımızın bir köşesinde tutmamız oldukça önemli görünüyor. Söz konusu bakış açısı, sevgili dünyamız ve içinde bulunduğu sallantılı durum. Pek çok kişi için ruhsal uygulamalar, rahatlamanın ve huzura ermenin bir yoludur. Daha sakin, daha odaklı hissetmek istiyoruz. Çılgın ve stresli hayatlarımızı düşününce – bunun için bizi kim suçlayabilir? Böyle günlere rağmen daha geniş boyutta düşünme sorumluluğumuz var. Ruhsal uygulamaların rahatlatmaları, huzur vermeleri çok güzel ama bireysel tatmin, dünyada olup bitenlere dikkatimizi çekmeye yardımcı oluyor mu? Asıl sorulması gereken, bu karmaşaya biraz daha saldırganlık ve benmerkezcilik katan bir hayat mı yaşıyoruz yoksa çok gerekli olan akıl sağlı katan bir yaşam mı?
Reklam
İyileş, iyileştir..
Birisi bir keresinde bana boynunuza asabileceğiniz, kemik biçiminde bir köpek künyesi vermişti. Ama üstünde bir köpek ismi değil, "Otur. Bekle. İyileş," yazıyordu. Kendimizi bu şekilde eğiterek, kendimizi ve dünyayı iyileştirebiliriz.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.