Sıfatü's-Safve'den Resulullah (sav) ve Aşere-i Mübeşşere Hayatları ve Faziletleri

İbnü`l-Cevzi

Sıfatü's-Safve'den Resulullah (sav) ve Aşere-i Mübeşşere Hayatları ve Faziletleri Sözleri ve Alıntıları

Sıfatü's-Safve'den Resulullah (sav) ve Aşere-i Mübeşşere Hayatları ve Faziletleri sözleri ve alıntılarını, Sıfatü's-Safve'den Resulullah (sav) ve Aşere-i Mübeşşere Hayatları ve Faziletleri kitap alıntılarını, Sıfatü's-Safve'den Resulullah (sav) ve Aşere-i Mübeşşere Hayatları ve Faziletleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mihran bin Amr el - Esedi'den, Fudayl bin İyad'dan Arefe akşamı vakfe mahallinde şöyle dediğini işittim, ki ağlamaktan dua edemiyordu, şöyle diyordu: Affedilsem bile vah ayıplarımdan ve vah rezilliklerimden.
Sayfa 497 - FUDAYL BİN İYAD ET-TEMİMİ, YERBUI
Mahmud bin Rebi' diyor ki: Şeddad bin Evs vefat edeceği zaman: Bu ümmet adına en çok korktuğum şey riya ile gizli şehvettir, dedi.
Sayfa 328 - 103-ŞEDDAD BİN EVS BİN SABİT BİN MÜNZİR
Reklam
Ebudderda şöyle demiştir: İnsanlardan kimine ilim verilmiş yumuşak huyluluk verilmemiştir. Ebu Ya'la'ya ise hem ilim hem de yumuşak huyluluk verilmiştir. Ebudderda şöyle derdi: Her ümmetin bir fakihi vardır, bu ümmetin fakihi de Şeddad bin Evs'tir.
Sayfa 328 - 103-ŞEDDAD BİN EVS BİN SABİT BİN MÜNZİR
Yahya bin Eyyub diyor ki: Bir gün Horasan kapısı mezarlığına çıktım, sonra mezarlığa girip çıkanları göreceğim bir yere oturdum. Baktım peçeli bir adam mezarlığa girdi. Kabirler arasında dolaşmağa başladı. Kazılmış veya çökmüş bir mezar gördükçe yanında durup ağlıyordu. Ondan yararlanmak ümidi ile kalktım, ona geldim ki Bunak Sa'dun. Abdullah bin Malik kabristanında bir kulubede yaşardı. "Ey Sa'dun, ne yapıyorsun?" dedim. O da: "Ey Yahya, oturur musun, şu bedenler çürümeden ve ağlayanları kalmadan önce onlara ağlayalım?" dedi. Sonra da: Ey Yahya, Allah'a gelmekten ağlamak bizim için çürümüş bedenlere ağlamaktan daha evladır, dedi. Sonra da: "Amel defterleri açıldığı zaman" (Tekvir: 10) ayetini okudu. Sonra şiddetli bir şekilde haykırdı: Allah'ım amel defterimle yüzleştiğim zaman bana imdat eyle, dedi. Yahya diyor ki: Ben bayıldım, ayıldım ki oturmuş yeni ile yüzümü siliyor ve: "Ey Yahya, eğer ölseydin senden daha şerefli kim olurdu?" diyordu.
Sayfa 655 - BAĞDATTAKİ AKILLI SEÇKİN DELİLER:
HZ. AİŞE'NİN KEREM VE ZÜHDÜNDEN BİR NEBZE:
Atá diyor ki: Muaviye, Hz. Aişe'ye mücevherle süslü bir altın halka gönderdi, yüz bin dirhem değerinde idi. Hz. Aişe de onu Peygam ber sallallahu aleyhi ve sellem'in eşlerine dağıttı. Hz. Aişe'nin yanına gelip giden Ümmü Zerre diyor ki: İbn Zübeyr ona iki çuval dolusu para gönderdi, sanırım yüz seksen bin dirhem idi. O da, bir tabak istedi, oruçlu idi. Oturup onu insanlara dağıtmağa başladı. Akşam yanında ondan bir dirhem kalmamıştı. Akşam olunca cariyesine: Kızım, iftarlığımı getir, dedi. O da ekmek ve zeytinyağı getirdi. Cariye ona: Bugün dağıttığından bir dirhem artırsaydın, et alır onunla iftar ederdik, dedi. O da: Bana çatma, hatırlatsaydın yapardım, dedi. Urve diyor ki: Hz. Aişe'yi gördüm, yetmiş bin dirhem dağıttı, oturmuş gömleğini yamıyordu.
Sayfa 372
Ali bin Hasen diyor ki: Fudayl'e Cerir'in kendisine gelmek istediği ulaştı, kapıyı dışarıdan kapattı. Cerir geldi, kapıyı kapalı görünce döndü. Ali diyor ki: Durum bana ulaştı, ben de ona: "Cerir?" dedim, o da: "Cerir beni ne yapacak? Bana karşı güzel konuşuyor, ben de ona karşı güzel konuşuyorum. Bana süslü konuşmasa ve ben de ona süslü konuşmasam daha iyi olur, dedi.
Sayfa 498 - FUDAYL BİN İYAD ET-TEMİMİ, YERBUI
Reklam
86 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.