Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şiiri Düzde Kuşatmak

Gülten Akın

Şiiri Düzde Kuşatmak Sözleri ve Alıntıları

Şiiri Düzde Kuşatmak sözleri ve alıntılarını, Şiiri Düzde Kuşatmak kitap alıntılarını, Şiiri Düzde Kuşatmak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hiçbir yazın uygarlığı kendini ötekilerden yalıtamaz. Ama kendi ilkelliğini aşarken bastığı toprak kendi toprağı olabilir ancak."
Sayfa 41 - (milliyet sanat, 29 nisan 1977)Kitabı okudu
“Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya. Kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar Evler, çocuklar, mezarlar çizerek dünyaya.”
Reklam
Yıl sonu yoktur, yılbaşı yoktur, doğum günü yoktur, beş yıl yoktur. Üç yüz altmış beş gün altı saat on sekiz dakika yoktur. Zaman yoktur. Bunu şu yaşına dek anlamadıysan, artık kimse anlatamaz sana. Gelmişsin, gidiyorsun. ..
"Daha da eskimez insan, eskidikçe ağlamasa."
Sayfa 46
Sanatın İşlevi I
Toplumcu sanatçı, eleştirel gerçekçi bir açıdan dünyayı yansıtır. Doğayı,toplumu genel yasalarıyla derinden kavramış sanatçı bilir ki, hiçbir nesne, hiçbir olgu, Bilgi yerinde durmaz. Her şey değişir. Doğasıyla, toplumuyla hayat sürekli bir değişim düzeni içindedir.
Yapı Kredi Yayınları 2. Baskı
“İnsan aklı insanın kelamıdır” dedi.
Sayfa 120 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ozan dünyayı sık sık donduran ve gözleyendir.
Şiir anlayışınız, dil tutumunuz nedir? Sormuşlar. Yanıt vermiştim: "Hayatın ve doğanın benden geçen şiirlerini yazıyorum. Ozan dünyayı sık sık donduran ve gözleyendir. Aralıksız gibi sık, sinema gibi. Hem gerçek, hem doğal devinim ayıklandığı, yeni bir düzene konduğu için, yepyeni bir gerçek. Ben bunu bir yerde geyik avcılığına benzetmiştim. Şiir, tutku içinde bir avdır. Avcıdan, insan olduğu için acıma, iyi avcı olduğu için kesin bir öldürüm beklenir. Yanlış mı söyledim? Doğrusu şu ki, ozandan başka kimse bunlara aldırmıyor. Okur eline kadar gelmiş olan ürün üstüne yargılarını salıyor.
Sayfa 21
Az yada çok her umuda sarılacak dönemdeyiz.
Bana yeryüzünden haksızlığın, zulmün kalktığını söyle, Pir Sultan' dan vazgeçeyim. Bana insanların artık usla, mantıkla davrandıklarını söyle. Leylek koduk dogurmuş / Ovada zurna çalar / Balık kavağa çıkmış / Sögüt dalın biçmeye diyen Kaygusuz' dan vazgeçeyim.
Mantıksızlık deyince benim de aklıma şu mantıksız dörtlük geldi => Tavuklar çiçek açmış. Ellerinde poğaça. Madem yüzme bilmiyon. Niye çıkıyon ağaca.Kitabı okudu
Şiir yazma, bir üretim eylemidir. Ozan ise üretimci. Bu üre­tim eyleminin bir de tüketicisi var: Okurlar. Şiir, kitap ve dergi biçiminde somutlaştığında meta (mal) olmuştur. Satılır, alınır.
Reklam
Ülkemizdeki yazın çevrelerinin genel kanısı şudur: İyi yazın adamı, edebiyat fakültelerinin dışından çıkar. Bu sav pek çok örneklerle doğrulanmıştır. Vardır tek tük öğrenimli yazın adamı. Onlar da, kişisel çabalarıyla, ilkin öğrendiklerini unutmaya çalışarak kendilerinde kurulmuş ön yapıları yıkarak amaçlarına varmışlardır.
Bir şeyi önemle belirtmek gereğini duyuyorum. Batı kültürüne, sanatına körükörüne bir düşmanlığı beslemek değil amacım. Toplumculuğun gereği de bu düşmanlığı yeşertmek değildir. Tam tersine. Bizim her uygarlıktan, kültürden, sanattan seçerek alacaklarımız vardır.
Türkiye aydın kesimine, feodal bir kültüre karşı savaş verirken, görünüşte ileri Batı kültürüne, sanatına yaslanmak kolay geldi. Kendi gelen konuğu başımız, gözümüz üstüne alıp kabul ettik. Kur-tak sanayi, kur-tak kültür el ele bugünlere dek sürüp gelmiştir ama, bir şey eksik kalmıştır hep. O şey ÖZÜ' dür işin. Yani KENDİ KÜLTÜRÜMÜZ, KENDİ SANATlMlZ.
"Bir de söylemiş oluyorum ki, her ozanın bir dili vardır ve bu dil onun başka şiirlerini okuyarak öğrenilmiş olur."
Yıllarca çantamda taşıdım, küçük, küçücük bir kitap. Kaç kez okudum, kaç kez bir maddesine bakıp bıraktım, sayısını ansıyamam. "Tarihi boyunca bağımsız yaşamış, hak ve hürriyetleri için savaşmış olan" diye başlar. Bir yerinde, "Herkes kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir" der. Bir başka yerinde, "Herkes dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye, veya sınıfa imtiyaz tanınmaz" der. Bütün bunların şiircesi, "Kısa çöp uzundan hakkın alacak"tır.
Sayfa 109 - Anayasa ve Şiir adlı Temmuz 1980 tarihli yazısından alıntıKitabı okudu
81 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.