Oğlunun delik deşik edilmiş bedenini almak için vurguladıkları yere giden Sinan Cemgil'in babası ve annesi köylülerin bir tiyatro oyunu seyreder gibi toplandığı yerde tarihe geçen,devrimcilerine ihanet eden halkın suratına bir şamar indirir gibi şöyle seslendiler:
"Benim adım,Adnan Cemgil.Şurada yatan Sinan Cemgil'in
Yani Sinan Cemgil,Kadir Manga ,Alparslan Özdoğan gibi yüzlerce devrimciler bu ihbarcı,nankör,korkak halka güvenerek yola çıktılar,dağlarda,şehirlerde,pusular kurularak öldürüldüler.
Gün gelecek Türkiye’nin bağımsızlığı ve kurtuluşu için gerekirse hepimiz vurulacağız... İkinci Kurtuluş Savaşı’nın ilk kurşunlanan devrimcilerinden sonra bizler de düşebiliriz, bunu korku değil varacağımız şerefli bir nokta olarak kabul ediyoruz."
Sinan Cemgil
İnsanda dilince değişir kader
Ya yurda baş olar, ya başı gider.
Kutadgu Bilig
Nurhak dağlarından sonsuzluğa
Sinan Cemgil
Alparslan Özdoğan
Kadir Manga
Kurtuşa giden yolda silahlı kolda vuruşarak öldüler Devrim Yolunda
Anılarına saygıyla
31.05.1971
Sinan'ın cenazesi teslim alındıktan sonra, İstanbul'a getirilirken, yağmur yağmaktadır. Nazife Hanım, yağmur yağmaya başlayınca, "Oğlum ıslanacak" diye üzülür.