Sinan'ın cenazesi teslim alındıktan sonra, İstanbul'a getirilirken, yağmur yağmaktadır. Nazife Hanım, yağmur yağmaya başlayınca, "Oğlum ıslanacak" diye üzülür.
"Ben, varlıklı bir aileden geliyorum, kendim öğretmenim. Ekonomik durumum oldukça iyidir. Oğlumu en iyi şekilde yetiştirdim. En iyi okullarda okuttum. Ülkenin en güzide üniversitesi olan Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde okuyordu. Hiçbir şeye ihtiyacı yoktu. Bu sonuç olmasa, yüksek mühendis çıkacak ve o da varlıklı bir hayat yaşıyacaktı. Fakat o, sizin iyiliğiniz için öldü. Bunu bilesiniz diye söylüyorum."
Sinan'ın cenazesi teslim alındıktan sonra, İstanbul'a getirilirken, yağmur yağmaktadır. Nazife Hanım, yağmur yağmaya başlayınca, "Oğlum ıslanacak" diye üzülür.
"Ben, varlıklı bir aileden geliyorum, kendim öğretmenim. Ekonomik durumum oldukça iyidir. Oğlumu en iyi şekilde yetiştirdim. En iyi okullarda okuttum. Ülkenin en güzide üniversitesi olan Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde okuyordu. Hiçbir şeye ihtiyacı yoktu. Bu sonuç olmasa yüksek mühendis çıkacak ve o da varlıklı bir hayat yaşayacaktı. Fakat o sizin iyiliğiniz için öldü. Bunu bilesiniz diye söylüyorum."
68 kuşağı...
İftihar ettiğimiz insanlar...
Bu konuda her okuduğum kitap beni çok huzunlestirse de, hatta bazen ziril ziril ağlatsa da...
Yine de o günleri anlamak adına ve bugünleri daha iyi analiz etme adına çok verimli olduğunu söylemek istiyorum.
Tek istedikleri özgür, tam bağımsız bir Türkiye olan bir ülkede yaşamaktı. Mustafa Kemal