Gazeteler dincilerden bahsediyordu. Dört eğilim mecliste birleşmişti.
Mademki Murat ağabeye kadar geldim; demek ki ben de aynı kaderi paylaşmak ihtiyacında imişim. Adam ömrünü hakkı tebliğ uğruna harcadı. Sahneye "Her şey satılık" oyunu konulduğunda zaten ölmüştü.
Geride bizi bıraktı.
Peki "biz" kimiz?..
İşte bu ter dökmeye değerdi.. Bu bir varoluş kavgası olabilirdi. Bu birlik- beraberlik ortamında, bu huzurlu sokaklarda "biz kimiz" diye haykırmak bir huzursuzluk yaratabilirdi.
Ben çoktan kapadım o defteri...Lakin defter kapanmıyor...Mazi hiçbir vakit bizi büsbütün terk etmiyor. En umulmadık yerde birden karşımıza çıkıveriyor.