Zamanın yasaklı kitaplarından olan Sırça Köşk, uzun yıllardır süregelen toplumsal sorunları, varolan ve hiç değişmeyen zihniyeti, Anadolu insanının yoksulluğunu, dertlerini, acılarını üstü kapalı ve eleştirel bir şekilde anlatan öykü ve masallardan oluşmaktadır. Kitabı okurken Sabahattin Ali'nin ne kadar büyük bir gözlemci ve toplum sorunlarına ışık tutan bir yazar olduğunu görüyoruz. Kitaptaki her öykü Sabahattin Ali'nin bakış açısını ve düşüncelerini kısa ve net bir şekilde anlatıyor. Her devire ışık tutabilecek bir eserin zamanında yasaklanmasını anlamak gerçekten güç. İncelemeyi fazla uzatmadan eserdeki güzel satırlardan bir alıntı ile bitirmek istiyorum.
"Niçin hep acı şeyler yazayım? Dostlar, yufka yürekli dostlar bundan hoşlanmıyorlar. "Hep kötü, sakat şeyleri mi göreceksin?" diyorlar. "Hep açlardan, çıplaklardan, dertlilerden mi bahsedeceksin? Geceleri gazete satıp izmarit toplayan serseri çocuklardan; bir karış toprak, bir bakraç su için birbirlerini öldürenlerden; cezaevlerinde ruhları kemirile kemirile eriyip gidenlerden; doktor bulamayanlardan; hakkını alamayanlardan başka yazacak şeyler, iyi güzel şeyler kalmadı mı? Niçin yazılarındaki bütün insanların benzi soluk, yüreği kederli? Bu memlekette yüzü gülen, bahtiyar insan yok mu?".
İyi okumalar.