“Geometricilerin en çetin ispatlara varmak için genellikle yararlandıkları, hepsi de basit ve kolay olan uzun mantık zincirleri insanın bilgi alanına girebilecek bütün şeylerin işte böyle aynı biçimde birbirini izlediğini hayal etmeme fırsat vermişti, o zaman yalnızca onlardan gerçek olmayan birini gerçek sayma hatasına düşmeksizin ve birini öbüründen çıkarsama düzenini koruma koşuluyla, hiçbirinin eninde sonunda ulaşamayacağımız kadar uzak ve keşfedemeyeceğimiz kadar gizli olmayacağını düşündüm.” (Oeuvres, Adam et Tannery basımı, cilt VI, s.19).
Ortaçağ boyunca Avrupa insanı vahiyle yaşamıştı. Vahiy olmasaydı, yalnızca kendi çıplak güçlerini kullanarak içinde bulunduğu dünya denen o esrarlı çevreyle, varoluşun getirdiği felaketlerle ve karabasanlarla baş edemezdi.