Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sistem Olarak Tarih

José Ortega y Gasset

Sistem Olarak Tarih Sözleri ve Alıntıları

Sistem Olarak Tarih sözleri ve alıntılarını, Sistem Olarak Tarih kitap alıntılarını, Sistem Olarak Tarih en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zihnimizde bizim irademizin, kararımızın dışında yığınla fikir kendiliğinden doğar ve davranışımızı hiç mi hiç etkilemezler.
Canlı aşk da durgun sürüklenen aşktan farklıdır, çünkü sevilen kişi hiç arasız, hiç unutulmaksızın varlığını duyurur yüreğimizde. Dikkatimizi toplayıp gidip onu aramamız gerekmez, tersine, onu ruhumuzun gözlerinin önünden kaybetmek zor iştir. Bu demek değildir ki, onu her zaman düşünmekteyiz, aslında sık sık bile düşünmeyiz, sürekli olarak “varlığını hesaba katarız."
Reklam
İnsan yaşamının en basit, ama aynı zamanda en önemli özelliği, yaşantısında tutunabilmek için insanın tek çaresinin bir şeyler yapar durumda olmasıdır. Yaşam bize sunulmuş olan bir şeydir, öyle ya, kendi kendimize biz sunamayız onu, kendimizi apansız, nasıl olduğunu bilemeden yaşamın içinde buluveririz.
Herakleitos uyarmıştı: Gerçek gizlenmekten hoşlanır.İlk bakışta evren sürekli bir karnavaldır. Maskeler sarmıştır çevremizi. Ağaçlar ormanı görmemizi engeller, yapraklar ağacı görmemizi, bu böyle sürer gider. Varlık, şeyin kendisi, özü gereği gizli olandır, örtülü olandır, maskeli süvaridir. Onu gizlendiği maskelerin altında bulup çıkarmamızı sağlayan işleme “gerçekliğini belirlemek”, irdelemek deriz.
Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
.....her zaman bir şeyler yapmak durumundayız, ama hiçbir zaman ille de belli bir şeyi yapmaya zorunlu değiliz....
Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Auguste Comte 1844'de şunları yazmıştı: “Bugün şunu kesinlikle söyleyebiliriz ki, geçmişin bütününü yeterli biçimde açıklayacak olan bir öğreti, sadece bu sınavdan geçmenin sonucu olarak bile, kaçınılmaz bir şekilde geleceğe zihinsel açıdan hâkim olacaktır.” "
Sayfa 63 - T.İ.B. Kültür Yayınları E-KitapKitabı okudu
Reklam
Bir konudaki inancımız yaşamamız için yeterli olduğunda canlı bir inancımız var demektir, bir inancı terk etmemiş olsak da hâlâ içimizdeyken yaşamımızda etkin varlığını göstermez olmuşsa, o inanç ölü bir inançtır, durgun bir inançtır. Onu bir malul gibi sırtlamış, sürüklemekteyiz demektir, gerçi hâlâ bir parçamızdır bizim, ama ruhumuzun tavan arasına atılmıştır, etkisizdir.
Descartes’ın o muhteşem sözlerinde nasıl bir sevinç, evrene nasıl bir güçle meydan okuyuş, nasıl keyifli bir sabah lâfazanlığı var! Duydunuz işte: Nezaketsizlik etmiş olmamak için bir yana bıraktığı tanrısal sırlar dışında, adamın gözünde çözülmeyecek sorun yok. Bu adam bize evrende hiçbir sırrın, öyle insanoğlunu karşısında korku içinde, aciz bırakan, baş edilmez gizlerin bulunmadığını temin ediyor.
... ama inançlarımız bize ait olmaktan çok bizim kendimizdirler.
Sayfa 22 - İş Bankası Kültür Yayınları
Nihayet her şeyin gerçeğine erecektir insanoğlu. Yeter ki sorunların karmaşıklığı karşısında ürkmesin, tutkuların zihnini bulandırmasına izin vermesin.
Sayfa 19 - İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
İnsan kendi romanının yazarıdır, ister özgün roman olsun, ister aşırmaca.
Eski çapkınlardan Lindoro bana içini döktü: ‘Dün Hermione ile tanıştım. Enfes bir kadın. Müsait davrandı, umut verdi. Aklımdan geçmiyor değil yani, kur yapsam, gönlünü çelmeye çalışsam mı diye. Ama benim öz varlığım “Hermione’nin âşığı olmak”tan ibaret olabilir mi? Hayal etmek olayların önünde gitmektir ya, Hermione ile âşıkdaşlığımı birazcık kafamda canlandırmaya başladım mıydı, o varlık biçimini şiddetle kendimden uzaklaştırıyorum. Hermione’ye bir kusur bulduğumdan değil, daha önce Cidalisa’nın âşığı, Arsinoe’nin âşığı, Glukeia’nın âşığı olduğuma göre, birinin “âşığı olmak” nedir biliyorum, ne harika şeydir biliyorum, ama sınırlarını da biliyorum. Demek oluyor ki, yarın birinin âşığı olmamamın nedeni, daha önce olmuş olmam. Eğer aşk denen o deneyimi enine boyuna yaşamış olmasaydım, ben şimdi kalkar, Hermione’nin âşığı olurdum’. Alın size yaşam denen şu garip gerçeğin yeni bir boyutu daha. Önümüze olabileceğimiz değişik olanaklar serili, ama arkamızda olmuş olduğumuz şey duruyor. Ve olmuş olduğumuz şey, olabileceğimizi olumsuz etkiliyor.”
Sayfa 10 - İş Bankası Kültür Yayınları
"Düşünce üstüne biraz durup konuşmakta yarar var, öyle ya, dünyadaki onca şey arasında günümüzde en az moda olan konu bu... Düşünce, görkemli çağında çevresindeki her şey onu pohpohluyorken, sanki özüne yabancılaşarak yaşıyormuş gibi hisseder kendini ve şimdi hiç kimseden itibar görmemesi sayesinde özüne yeniden kavuşmakta, varlığının en saf biçimine erişmektedir; tıpkı eşref saatinde, başlangıç saatinde, yalnızca kimselerin bilmediği gizli bir tomurcuklanma aşamasındayken olduğu gibi, hatta daha fazla; başkaları henüz varlığından habersizken, dışardan birileri gelip onu ayartmaksızın, yalnızca kendi kendisi olmaya çalıştığı zamanlardaki gibi."
Sayfa 66 - T.İ.B. Kültür Yayınları E-KitapKitabı okudu
"İnsan hiçbir "şey" değildir, olsa olsa bir dramdır."
İnsanın varoluş biçimi dramdır, çünkü dünyada kendi seçmiş olmadığı bir yaşantının ortasına atılmış bulur kendini insan, üstelik her an önündeki değişik olanaklardan birini seçmek, yaşıyor olabilmek için bir şeyler yapıp yakıştırmak konumundadır.
Sayfa 11 - İş Bankası Kültür Yayınları
300 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.