Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Siyah Gözler

Cemil Süleyman

Sayfa Sayısına Göre Siyah Gözler Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Siyah Gözler sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Siyah Gözler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bugün şiddetle istenen bir şeyin,yarın kullanılmış eski bir paçavra gibi atılmayacağına nasıl emin olabilirdi? Bunlar öyle geçici heveslerdi ki ancak bir kaç gün süren bir ateşten sonra kıvılcımlar söner;gözleri kamaştıran alevler altında,ruhu üşüten bir harabenin yıkık duvarlarından başka bir şey kalmazdı ve o zaman gerçeği bütün kaba çizgileriyle açığa vuran gençlik, bir kadının otuz yaşını,nesneleri bir kaç misli büyüten bir mikroskopla görmeye başlardı.
Sayfa 22
“Hakaret mi, dediniz?.. Sizi tahkir etmek[aşağılamak]!.. Sizi tahkir etmek!.. Lakin bunu söylemekle, işte siz, beni tahkir etmiş oluyorsunuz. Ben, size aşkımdan, sizi sevdiğimden bahsediyorum. Eğer sevmek bir kabahat ise, bu, benden ziyade size ait olmak icap eder… Niçin bu kadar sehhâr[büyüleyici] oldunuz?.. Oh, anlıyorum, beni öldürmek, harap etmek istiyorsunuz… Fakat düşününüz ki benim de bir kalbim var… Siz, nasıl güzelliğinize karşı, lâkâyd[kayıtsız] kalanları affetmez iseniz, ben de aşkımı ihmal edenleri mazur görmem. Lakin bunu anlamıyorsunuz; anlamak istemiyorsunuz… Kadın değil misiniz?.. Siz de bütün diğerleri gibi, perestişkârlarınızı[âşıklarınızı] kahretmekten telezzüz edersiniz[hoşlanırsınız]… Fakat bir gencin kalbiyle oynamak, emin olunuz ki eğlenceli göründüğü kadar da tehlikelidir… Bunu, evvelden tahmin etmiş olmanız icap ederdi. Hâlbuki siz, güldünüz; eğlendiniz; temayüllerime[eğilimlerime] karşı bazen lakayd[kayıtsız], fakat ekseriya[çoğunlukla] müsait tavırlarınızla beni sürüklediniz; bu noktaya kadar getirdiniz… Şimdi burada terk etmek, ben, azaplarımla, ıstıraplarımla kavranırken, siz, karşıdan felaketimle istihzâ[alay] etmek, yavrusuyla oynarken öldürülen bir kedi gibi, zavallı mürde[ölü] aşkımın na’ş-ı hazini[hüzünlü naaşı] üzerinde uyumak istiyorsunuz… Fakat rica ederim, bu, bir cinayetten başka bir şey midir?.. Bakınız, yine sükût ediyorsunuz[susuyorsunuz]... Aşkınızda bile gururunuza mağlup oluyorsunuz… Oh, bu kadınlar!.. Ne anlaşılmaz muammadırlar[bilmecedirler]!..”
Sayfa 25 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Rica ederim beni bırakınız. Bu yaptığınız şeyin namuslu bir kadına karşı bir hakaret olduğunu düşününüz..."diyebildi.
Sayfa 27
..aşkınızda bile gururunuza mağlup oluyorsunuz."
“Aşk… Bu, öyle bir kuvvet idi ki bütün diğer kuvvetler, onun elinde adi bir oyuncak olmaktan kurtulamaz; kavânân-i beşeriyye [insanlık kanunları] bile onun önünde hükümsüz kalırdı…”
Sayfa 29 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Aşk... Bu öyle bir güçtü ki bütün öteki güçler onun elinde sıradan bir oyuncak olmaktan kurtulamaz ; insanoğlunun yasaları bile onun önünde geçersiz kalırdı.
Sayfa 32 - Bordo SiyahKitabı okudu
Reklam
“… ihtimal, o, burada, teessüründen [üzüntüsünden] ağlarken, diğeri, vurduğu darbenin hazz-ı intikamıyla [intikam zevkiyle] mütelezziz oluyordu[tat alıyordu]. Zaten insanlar hep böyle değil miydi?...”
Sayfa 34 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
'Şu otuz yıllık hayatımda mutlu yaşadım,' diyebilecek nesi vardı? Şimdiye kadar gelmeyen bu mutluluk, bundan sonra mı gelecekti?
Sayfa 36 - Bordo Siyah Klasik Yayınlar Baskı 2004
“ ‘Kalpsiz’ diyordu. ‘Oh evet, beni maruz görünüz; size ancak bu kelime ile hitap edebildiğim için beni affediniz… Bakınız, gaddar demiyorum… Çünkü hissetseydiniz, eminim ki sizin için çarpan bir kalbi çiğneyip geçmezdiniz… Halbuki siz çiğnediniz… Demek kalbiniz yoktu; hissetmiyordunuz; karşınızdakini kahrederken kahrolmaktaki elemleri, ıstırapları duymuyordunuz… Fakat ben…”
Sayfa 37 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Şimdi yüreğinde garip bir hüzün duyuyor;çevresinde kendisine bir az güç verecek,kendisini avutacak bir kimse bulamamaktan (dolayı)üzücü bir yalnızlık duyuyordu. Fakat suç yine kendisindeydi. Delikanlının bütün bir kış süren izlemelerine izin vermemiş olsaydı, şüphesiz bu dereceye gelmezdi.
Sayfa 37
Reklam
"Kalpsiz, " diyordu. "Oh evet,beni mâzur görünüz, size ancak bu kelime ile hitâp edebildiğim için beni affediniz; bakınız, gaddar demiyorum; çünkü hissetseydiniz, eminim ki sizin için çarpan bir kalbi çiğnenip geçmezdiniz. Halbuki siz çiğnediniz, demek kalbiniz yoktu; hissetmiyordunuz; karşınızdakini kahrederken kahrolmaktaki elemleri, ıztırapları duymuyordunuz. Fakat ben, bunu tekrar etmek; size burada elemlerimden, ıztıraplarımdan bahsetmek istemem...çünkü siz kalpsizsiniz; onları hissedemezsiniz. Fakat mâdemki sevmeyecektiniz, beni niçin tesir (büyü/etki) ettiniz; kalbimle niçin oynadınız?
Sayfa 41
Mektubu yeniden açtı; sonuna kadar okumak istedi. Şimdi yalvarmalar, yakarmalar başlıyor; sadâkatlar sözler veriliyor; yeminler birbirini izliyordu. Ama bunlara inanmak için, insan ne kadar saf olmalıydı! Ve hangi ilişki vardı ki sonsuza kadar sürmüş olsun! Hele bir kaç yıl sonra yaşlanacak olan bir kadınla, böyle çocuk denecek kadar genç bir delikanlı arasında kurulabilen ilişkiler! Genç kadın bunu düşünürken, geleceği gözünün önüne getiriyor; yüreği, bir kaç ay sonra kendisini terk edilmiş görmekten (dolayı) büyük üzüntüyle çarpıyordu ve bu, o derece kesindi ki şimdiden önü alınmazsa, önce sıradan kalb bağlılığından başka bir şey olayan bu ilişki, ileride müthiş bir fâcia şeklini alabilirdi. Kendi kendisine o zaman yapılacak şeyi tasarlıyor: "Şüphesiz intihar ederim..." diyordu. Ve sonunda böyle olacağı apaçıktı.
Sayfa 44
“…Pek bu izdivaçlar [evlilikler] biliyordu ki o kadar arzu ile yapıldığı halde netice de hep birer facia ile nihayet bulmuştu. Aşk… Onu bu hale getiren zaten o değil miydi?..”
Sayfa 52 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.