Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Siyasal Düşünceler Tarihi

Alâeddin Şenel

Siyasal Düşünceler Tarihi Gönderileri

Siyasal Düşünceler Tarihi kitaplarını, Siyasal Düşünceler Tarihi sözleri ve alıntılarını, Siyasal Düşünceler Tarihi yazarlarını, Siyasal Düşünceler Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
adalet güçlünün işine gelendir.
Sayfa 142 - Öteki Sofistler - Thrasymakhos
Dinsel Düşünüşün İdeolojik Öğeleri
... Dinci düşünüş ... onunla dünya, egemen katmanların bakış açısından algılanır ve değerlendirilir. Dinsel kurallarla dünyaya, topluma daha çok egemen katmanların duygu, düşünce, istek ve çıkarlarına uygun bir biçim verilmeye çalışılır. Ya da ortada böyle biçimli bir düzen varsa, sürdürülmeye çabalanır ...
Sayfa 67
Reklam
Bir kimse herkesin dostu olmalı, bu insanın doğasıdır; aynı zamanda dostlarının iyi yaşamasını sağlamalı, bu insanın aklının bir gereğidir; ayrıca, onları kendisini düşündüğü gibi düşünmeli, bu insanın dinidir ve öteki insanlar eliyle kendine mutluluk sağlamalıdır; bu insanın öz ruhunun gereğidir.
Sayfa 102 - Dadistan-ı Dinik
İsrailoğulları, Yehova'nın söz verdiği Kenan ülkesine (Filistin) varınca, buraları ele geçirmenin hiç de kolay olmadığını görürler.
Sayfa 96 - Konfederasyon Tanrılığından En Güçlü Tanrılığa
Yehova, (sözde) İsrailoğulları ile bir ahit yapmıştır: "Sizi halklar arasında kendime has kavm olarak seçtim, sözümden çıkmazsanız vaad ettiğim ülkeyi size eninde sonunda, ama mutlaka vereceğim."
Sayfa 96 - Konfederasyon Tanrısı Yehova ve Yerleşme İdeolojisi
"Bir soylunun oğlu her konuda yeğleniyor. Oysa aptal birinin ilerde ünlü olacak bir çocuğu; güçlü ve yürekli birinin zayıf ve korkak bir çocuğu olabilir. İnsanlar tanrı sözü dinleyen dürüstü sürüp, hırsızı yüceltirler; zayıfları öldürürler. Ama varsılın da yoksulun da sonu birdir."
Sayfa 79 - Bir Mezopotamyalının Siyasal Düşünceleri
Reklam
Bazı kavramların kökenleri...
... bitkiler bir süre yaşadıktan sonra, sonbaharda ölmektedir. Ama bu ölüm (hayvanlarda göründüğünden farklı olarak) tümden yokoluş değildir. Tohumları yerin altına gömülmekte, orada bir süre farklı bir yaşam sürdükten sonra (ötedünya, cennet, cehennem, kavramlarına hazırlık) yeniden doğmaktadır ...
Sayfa 37
Yönetimin din adamlarının elinden askerlere geçmesi, toplumsal artının da onların denetimine geçmesi demekti. Bu aynı zamanda üretim araçlarının din adamlarınca ortak yönetildiği bir "kamusal mülkiyet" düzeninden (ya da "sınıfsal denetim" düzeninden) bir tür "özel mülkiyet" düzenine geçiş anlamına geldi. Yeni elde edilen topraklar artık tapınağın denetimine bırakılmaz oldu. Ama, asker- ler, (eşitsizlikçi) düzenin sürdürülmesinde dinin ikna gücünün zor kadar etkili ve gerekli olduğunu kavradılar. Anlaşılan din adamlarının asker kralların yönetimini (tanrının da onayladığını söyleyerek) yasal göstermeleri karşılığında, tapınakların eski mülklerini ellerinden almayıp din adamlarında bıraktılar. Hatta ("vakıf" kurumuyla, "devlet içinde devlet" gibi, mülkleri kadar tapınak çalışanlarını (eskisi gibi) yönetmelerine karşı çıkmadılar. Böylece, din adamları yönetici kadroları ellerinden kaçırmış olmakla birlikte, egemen katmanların ve yönetici kadroların avukatlığını üstlenerek, yöneten katmanın bir dalını oluşturma durumlarını sürdürebilmişlerdir.
Sayfa 51 - Bilim ve sanat yayın evi
220 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.