Aslında Kur’an’ın öncelikle gerçekleştirmek istediği şey, Müslüman zihniyeti inşasıdır. Bunun Peygamber döneminde tam anlamıyla, sahabe döneminde büyük oranda, tabiin döneminde de kısmen başarıldığını söylemek mümkündür. Bu nedenle onlar, ‘düşündüklerimize Kur’an’dan neler katabiliriz değil, Kur’an bize nasıl bir düşünce ve yaşama biçimi sunuyor, bunu ne kadar yapabiliriz’ fikrini taşıdıklarından, Kur’an söylüyor, onlar dinliyordu. Sonraki dönemlerde olduğu gibi düşünülenler, Kur’an'a söylettirilmiyor ve Kur’an’a mal edilmiyordu.
Sanırız öncekilerle sonrakiler arasındaki en belirgin fark budur.