Siyaset Teorisine Giriş
Andrew HeywoodSiyaset Teorisine Giriş Sözleri ve Alıntıları
Siyaset Teorisine Giriş sözleri ve alıntılarını, Siyaset Teorisine Giriş kitap alıntılarını, Siyaset Teorisine Giriş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ulus, ortak kültür mirası ile birbirine bağlanmış insanlar topluluğundan ibaret kültürel bir oluşumdur. Bu nedenle siyasi bir organizasyon değildir ve zorunlu olarak bir toprak parçasına bağlı olması da gerekmez.
Yönetim sistemleri üç temel işlevi içerir: 1.Yasama veya kanun yapma, 2. Kanunların icrası ve uygulanması, 3. Kanun metninin yorumlanması ve anlamının belirlenmesi. Bazı sistemlerde bu üç işlev -yasama, yürütme ve yargı- ayn organlar tarafından icra olunduğu gibi; bazılarında tek bir kişi, diktatör veya 'yönetici' parti gibi tek bir organın sorumluluğunda olabilir.
... Fakat bazen siyasetçilerin hiçbir şey söylemeden sözü yuvarlayarak konuşmaları hem cehaletlerinin ortaya çıkmamasını hem de yanlış anlaşılmaktan kaçınmalarını sağlamaktadır.
Tek kültürlü ulus devleti yeniden tesis
etmenin tek yolu zorla uygulanacak bir asimilasyon politikası veya etnik ve kültürel azınlıklann sınırdışı edilmesidir.
Bentham'ın görüşleri açıkça, Rousseau'nun kamu yararını cemaatin ortak menfaati şeklinde anlayan alternatif yaklaşımına zıttır. 'Toplum', 'cemaat' ve 'kamu' gibi kolektif varlıklar m evcut olmadığı için genel irade kavramı en basit ifadesiyle anlamsızdır. Bentham'ın kamu yararını kabule yaklaştığı en yakın nokta 'en fazla sayıdaki kişinin azami mutluluğudur' şeklinde tanımladığı genel fayda kavramıdır.
Sosyal vatandaşlık vatandaşların sivil ve siyasi haklar yanında sosyal haklarla da ·donatıldığı inancına dayanır. Sosyal statünün asgari zemini toplumsal yaşama tam katılım olarak görülür. Rakip aktif vatandaşlık düşüncesinin iki özelliği bulunur. O bir yandan· vatandaşların mümkün olduğunca kendi kendine yeterli olmasını ve devlete bağımlılıktan kaçınmasını ima ederken diğer taraftan hakları kazanılması gerektiğini iddia ederek yükümlülüğün önemine dikkat çeker.
Modern elit kuramcıların en etkilisi C. Will Mills, The Power Elite'te ( 1956) ABD siyasetinin, büyük ölçüde seçmen baskısından azade bir şekilde hükümeti belirli politikalara zorlayan, yaygın kullanımıyla 'asker-sanayi grubu'nun yani büyük iş dünyası ve askerlerin kontrolünde olduğunu öne sürer.
Bu durum İngiliz tarihçi Lord Acton'ın (1834-1902) şu meşhur özdeyişinde açıkça görülebilir: 'Güç bozar, mutlak güç ise mutlaka bozar.'
Irkçılık:
Irk ve etnik temelli ayrımlar da siyasette önemlidir. 'Irk', deri veya saç rengi, beden yapısı ve fizyonomi gibi biyolojik temellerle insanların görünüşte birbirinden ayrılmasına neden olan genetik farklılıklardır. Pratikte ise ırka dayalı ayrımlar genetik özelliklere hemen hemen hiç gönderme yapılmaksızın büyük ölçüde kültürel stereotiplerden hareketle yapılır. Biyolojik temellere dayanmayan 'etnisite' terimi kültürel, linguistik ve sosyal farklılıklara dayandığı için birçok kişi tarafından tercih edilir. Irkçı ve etnik temelli ayrımlar siyasi düşünceyi iki farklı açıdan radikal bir şekilde etkilemektedir. İlk ırkçı siyaset teorileri Avrupa sömürgeciliği arka planında 19. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Gobineau'nun Essay on the Inequality of Human Races ([1855) 1970) ve H. S. Chamberlain'in Foundations of the Nineteenth Century'si ([1899-1913) gibi eserler Avrupalı 'beyaz' ırkın Afrika ve Asya'daki 'siyah kahverengi' ve 'sarı' halklara olan üstünlüğünün sözde bilimsel meşruiyetini sağlamıştır. Irkçılığın en kaba biçimi 20. yüzyılda 'Nihai Çözüm' sloganıyla Avrupa Yahudi cemaatini imha etmeye çalışan Nazizmdir.
İsah Berlin 'pozitif' özgürlüğün monistik ve otoriter sonuçlarından dolayı 'negatif' özgürlüğü savunmuştur.