Siyasete Dair Temel Bilgiler
İbn RüşdSiyasete Dair Temel Bilgiler Gönderileri
Siyasete Dair Temel Bilgiler kitaplarını, Siyasete Dair Temel Bilgiler sözleri ve alıntılarını, Siyasete Dair Temel Bilgiler yazarlarını, Siyasete Dair Temel Bilgiler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Açlık ve susuzluk bedenin bir bölümünün boş bırakılması sonucu onda oluşan bir tür boşluktur. Aynı şekilde, bilgi ve anlayış yoksunluğu da ruhun bir bölümünün boş bırakılması sonucu onda oluşan bir boşluktur.
Sayfa 169 - Karbon Kitaplar, İstanbul, 2020Kitabı okudu
Teorik bilgilere sahip olmanın yolu öğretim olduğu gibi, pratik erdemlere ulaşmanın yolu da birtakım alışkanlıklar kazanmaktır. Durum böyle olunca, bir kimsenin sahip olduğu huyu değiştirip başka bir huy edinmesi yalnızca alışılagelen uygulamaların değiştirilmesine bağlıdır.
Sayfa 166 - Karbon Kitaplar, İstanbul, 2020Kitabı okudu
Adalet nedir?
Her birey doğası gereği yatkın olduğu işi yapmalı, yatkın olmadığı şeylere ise heveslenmemelidir.
Sayfa 66 - Karbon Kitaplar, İstanbul, 2020Kitabı okudu
Adalet nedir?
Kent sakini olan insanlardan her birinin, kentin gereksinim duyduğu işlerden yalnızca birini yapması gerekir ki, bu da bir kimsenin doğası gereği yatkın olduğu iştir. İşte kente esenlik ve süreklilik getiren, onu sürekli olarak ayakta kalmasını sağlayan adalet budur.
Sayfa 65 - Karbon Kitaplar, İstanbul, 2020Kitabı okudu
Yargıçlara ve doktorlara muhtaç olan bir kent halkının kötülüğünü ve onların görüşlerinin bozukluğunu göstermeye gerek yoktur. Çünkü onlar, kendi özlerinde bulunan herhangi bir erdeme kesinlikle sahip değillerdir. Eğer onlar bir erdem ile donanmış iseler, bu kendilerine dışsal olan bir zorunluluk nedeniyledir. Ne zaman bir kentte bu iki sanata olan ihtiyaç artar ve onların bu iki sanat ile olan ilişkilerinde bir artış görülürse, onların dengeli yola uzaklığı da artar.
Sayfa 41 - Karbon Kitaplar, İstanbul, 2020Kitabı okudu
Siyasette Yalan:
Sıradan halka öğretilmelidir ki; bir kimsenin yöneticilere yalan söylemesinden doğacak zarar, hastanın hastalığı konusunda doktoruna yalan söylemesinden doğan zarar gibidir.
Yöneticilerin halka yalan söylemelerine gelince, ilacın hastaya iyi gelmesi gibi, bu onlar için uygundur. Tıpkı hastasına ilaç veren doktor gibi, hükümdar da üstlenmiş olduğu önemli işlerde aynı şekilde yalan söyleyebilir. Çünkü kent halkının eğitimi için yalan hikayeler zorunludur. Uydurma masalların kullanılamayacağı ile ilgili bir yasa koyucu yoktur. Çünkü bu tür masallar halkın mutluluğunun elde edilmesi bakımından zorunludur.
Sayfa 32 - Karbon Kitaplar, İstanbul, 2020Kitabı okudu
Platon, “Kent halkından bir kimseye bir sanatdan fazlasını elde etmek yaraşmaz.” der.
Gerçekten, insanlardan birinin bir sanattan fazlasını öğrenmesi kesinlikle imkansızdır. Eğer bir sanatdan fazlası öğrenilmişse bile en üstün bir biçimde öğrenilmiş olamaz.
Sayfa 12 - Karbon Kitaplar, İstanbul, 2020Kitabı okudu
Dönemin Tarihçilerinden İbnü’l Ebrar Diyor ki:
İbn Rüşd, büluğ çağına erdiğinden beri, evlendiği geceyle, babasının vefat ettiği gece dışında okuma, yazma ve öğretme işini hiç aksatmadı. Onun çeşitli bilimleri yeniden düzenleme, mevcut yanlışları düzeltme, geniş konuları özetleme ve orijinal yorumlarla zenginleştirme şeklinde ifade edeceğimiz yazıları yirmi bin sayfaya yakındı.
Sayfa 5 - Karbon Kitaplar, İstanbul, 2020Kitabı okudu
Cinsel arzular zeki insanı istikrarsız bir hale sokar.
Çocuk için en zararlı şey, çocukluk çağında kendisine anlatılan yalancı masallardır. Çünkü, onlar bu çağda istenilen kalıba kolaylıkla sokulmaya her zamankinden daha çok yatkındırlar.
İnsanların söz konusu erdemler ile donanma ları çocukluk çağından başlayarak bu erdemlerin gereğine göre yetiştirmeleri ile mümkündür. Ne var ki, yılların geçmesi ile onların durumları bozulduğu zaman artık o erdemlik ortaya çıkmaz.
Eğer Yunanlılarda teorik bölüm (felsefe) daha üstün ise, Kürtlerde ve Celâlika’da öfke (yiğitlik) bölümü daha üstündür.
Genel olarak yiğitlik nedir diye sorduğunuzda, tedbirsizlik ve korkaklık arasında yer alan ve ruhta ortaya çıkan bir niteliktir. Bu nitelik öyle bir yetidir ki, insan bu yeti aracılığı ile gerektiği zaman, gerektiği ölçüde cesur olur.
Aristo öncesinde üretilen felsefi düşünceleri bilimsel olana hazırlık aşamasındaki şiirsel, retorik ya da diyalektik söylemler olarak gören İbn Rüşt, Aristo’yu bilimsel düşünceyi başlatan filozof olarak görmektedir.
İbn Rüşd tiran ya da zorba yöneticinin karşılığı olmak üzere “vahdaniyyetül-tesellut” terimini kullanan ilk müslüman düşünür olarak ne saltanat fikrini desteklemiş, ne kelamcıların uzun uzadıya tartıştıkları “imamet doktorini” ile ilgilenmiş ve ne de İslam Hukuk’nda bulunan siyasi tartışmalara değinmiştir. Aksine o, kendi çağında bulunan yönetimlerin pek çoğunun tiranlık yönetimi olduğunu belirtmekten çekinmemiş, Platon’un görüşlerini hareket noktası kabul ederek, bu yönetimlerin kısa sürede sönüp yok olacaklarını hiç çekinmeden bilim ve felsefe adına ileri sürmüştür.