Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Siyer-i Nebi Gönderileri

Siyer-i Nebi kitaplarını, Siyer-i Nebi sözleri ve alıntılarını, Siyer-i Nebi yazarlarını, Siyer-i Nebi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bedir Gazvesi
Hacc Süresinin 39 ve 40, âyetlerinde şöyle buyruluyordu: "Kendileriyle savaşılanlara, uğradıkları zulüm sebebiyle savas izni verildi. Allah elbette ki onlara yardım etmeye, onları zafere erdirmeye kadirdir. Onlar, sadece "Rabbimiz Allah" dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir..." Abdullah İbn Cahş ilk
Sayfa 162Kitabı okudu
Abdullah İbn Cahş Seriyyesi
Abdullah Ibn Cahş İslâmda ilk sıcak çatışmaya giren seriyye komutanı olarak tarihe geçiyordu. Öldürdükleri Amr, müslümanlarla çatışmada ölen ilk müşrikti. Alınan ganimet ilk ganimet, esirler ilk esirdi. Esirlerin biri Osman ibn Abdullah, diğeri Hakem İbn Keysan idi. Hakem müslüman olarak Medine'de Rasûlllah'ın yanında kaldı. İslâmî yaşayışı çok güzel oldu. Osman fidye karşılığı bırakıldı, Mekke'ye döndü...
Sayfa 162Kitabı okudu
Reklam
Yesrib, Medîne-i Münevvere Oluyor
Yesrib humması" olarak adlandırılan, büyük ihtimalle sıtma olan hastalık bazı muhacirler üzerinde tesirini gösterdi. Ebu Bekir, Bilal ve Amir İbn Füheyrera bu has- talığa yakalananlardandı. Rasûlullah "Ya Rab! Bizlere Mekke'yi sevdirdiğin gibi Medine'yi de sevdir..." diye duå etmiş, böylece hem Mekke'nin gönüllerdeki
Sayfa 157Kitabı okudu
Kabe'ye Yöneliş
Berâ İbn Ma'rûr rüyasında kendisini Kabe'ye doğru dönerek huşû içinde namaz kılarken görmüş, gördüğü bu rüyanın tesirinden kalarak Kâbe'ye doğru namaz kılmaya başlamıştı. Onun Kabe'ye doğru namaz kıldığı haberi Allah Rasûlü'ne ulaşınca Rasûlullah ona; "Bera bizim gönlümüzde arzu ediyor ama Rabbimiz
Sayfa 155Kitabı okudu
Cihada Doğru
Gece hareket eden bu küçük birliklere "seriyye" adı verildi. "Sera" gece yürüdü demekti, "isra" da gece yürüyüşü. İsim burdan geliyordu. Ancak seriyye ismi daha sonraları-is- ter gece hareket halinde olsun isterse gündüz-küçük birliklerin adı oldu. Sonraki yıllarda da 400 kişi ve daha az olan birliklere bu ad verildi. Başında Rasûlullah'ın olmadığı birlikler de seriyye adıyla anıldı. Rasûlullah Kureyş'in kervanlarını takip için gönderdiği ilk seriyye Hz. Hamza'nın başın- da bulunduğu 30 kişilik bir seriyye idi. Gönderilenlerin tamamı muhacirlerdendi. Seriyye beyaz bir bayrak taşıyordu. Taşıdığı bayrak da ilk bayraktı. Bu seriyye Vakıdî'nin verdiği bilgiye göre birinci yılın Ramazan ayında gönderilmişti. Seriyye kızıl Deniz sahillerine yakın Sifu'l-Bahr denilen mekâna kadar varmıştı. Rasûlullah bu seriyyelere, kendilerine saldırı olmadıkça çatışmaya girmemelerini emretmişti. Bunun için Kureyş kafileleriyle karşılaşıldığı halde çatışma olmadı. Ancak mecbur kalan Sa'd karşılık olarak ok atmak zorunda kalmış, İslâm tarihinde de İslâm uğruna atılan ilk ok bu olmuştur. Sa'd da ilk ok atan insan olarak anılmıştır. Rasûlullah'ın başında bulunduğu askerî harekâta daha çok gazve ismi kullanılır. Peygamber Efendimizin ilk gazvesi Ebvâ üzerine olmuştur. Bunları Buvât ve Uşayra gazveleri takip etmiştir.
Sayfa 154Kitabı okudu
348 syf.
10/10 puan verdi
·
34 günde okudu
Ramazan Öncesi Siyer-i Nebî
Benim için Ramazan'dan önce çok anlamlı bir başlangıçtı ve anlaşılırlığı, sadeliği ile bırakamadığım bir baş yapıt. Çokça karıştıran birisi olarak, olay sıralaması kafa karışıklığı oluşturmadan anlatılmış. Bir siyer kitabı okuma arayışındaysanız kesinlikle tavsiye edeceğim bir eser. Bence herkesin kütüphanesinde bulunmalı. 2004 yılında basılmış olan bu eseri yarım bırakarak çok büyük bir hata yapmışım. Muhtemelen aynı anda bir çok siyer kitabı okuma eğilimine girerek bitirmemişim ama demekki şimdi okumak nasipmiş. Bununla beraber Muhammed Emin Yıldırım'ın Siyer Atlası kitabını okuyorum. Yapılması gereken aslında kitapları okurken harmanlayabilmek. Önceden bunu yapamazdım ama artık yapabildiğim için bilgiler kafamda daha net oturuyor. Bu yönden siyer atlası'da tavsiye edeceğim kitaplardan. Bir çok siyer kitabı(peygamberimizin hayatı)okudum.Ama bu kitap daha sonra tekrar okuyacaklarım arasına girdi diyebilirim.
Siyer-i Nebi
Siyer-i NebiM. Şerafeddin Kalay · Üsküdar Belediyesi · 2014156 okunma
Reklam
Medine'deki Durum
Üstelik Mekkeli müslümanlara şimdi bir de Medineli müslümanlar eklenmişti Bu şekilde sadece sayıları artmamış, ayrıca müslümanlığı kabul eden her insanın sığınacağı bir yurt oluşmuştu. Mesele bu kadarla da bitmiyordu. Medine'de onlara karşı koyan bir güç yoktu. Bu da rahat hareket etmelerine ve büyümelerine imkân sağlayacaktı. Bütün bunlar
Sayfa 153Kitabı okudu
Namaza Davet Ve Ezan
Mi rác'ta namazlar beş vakit olarak tayin edilmişti. Şimdi beş vakit namaz toplu olarak kılınıyordu. Herkesin cematte hazır olabilmesi için namaz vakitlerinin duyurulmasına ihtiyaç hissedilmeye başladı. Çünkü önce gelenler namaz vaktinin girmesini bekliyor, işinden kalıyor, geç gelenler ise Rasûlullah ile namaz kılmaya yetişememenin
Sayfa 150Kitabı okudu
Muhacir-Ensar Kardeşliği
Rabbimiz Medinelileri Zikr-i Hakim'de şöyle tasvir eder: "Önceden Medine'yi yurt edinmis, îmanı gönüllerine yerleştirmiş olan kimseler, hicret edip kendilerine gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde herhangi bir rahatsızlık hissetmezler. Kendileri muhtaç durumda olsalar bile, onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa eren kimselerdir." (Haşr, 9) Böylece gerçekten hak ettikleri; yardımcı, yardım kucağını açan mânâsına gelen "el- Ensår" lakabını almışlardı. Artık onlardan her biri kıyamete kadar "el-Ensâri" olarak anılacaktı. Bakınız Allah Rasûlü (sav) ne buyuruyor: "Eğer Ensar bir vadi veya dağ arasına yönelse ben de onların gittiği vadiden. giderdim. Eğer Hicret olmasaydı, ben de Ensardan bir fert olurdum." Enes'ten nakledilen bir hadiste de Ensar'a hitaben; "Siz en sevdiğim insanlardansınız" buyuruyor ve bunu üç kere tekrar ediyordu.
Sayfa 148Kitabı okudu
Muhacir-Ensar Kardeşliği
Medine, Mekke'nin tam kuzeyinde, Mekke'den 456 km uzaklıkta, kenarları dağlarla cevrili düz bir alanda kurulu bir şehirdir. Doğu ve batı yakasında "Harra" (Yanık Taşlar) diye adlandırılan lav taşları uzanır gider. Şehrin yarıdan çoğunu bu taşlar kuşatır. Toprağı verimli, yer altı suları boldur. Ziraata elverişlidir. Meyve
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
Medine'de İlk Günler
İlk yapılan binanın temeli taştan, duvarları kerpiçten, direkleri hurma gövdesinden, tavanı hurma dallarındandı. Mescidin uzunluğu 70 zira (yaklaşık 33 m), eni 60 zira' (yaklaşık 28 m), tavan yüksekliği 5 zira' (yaklaşık 2,4 m) idi. Efendimiz için ev yapılınca Mekke'de nikah akidleri yapılmış olan Âişe validemiz de Medine'deki baba evinden buraya intikal etti. Onun düğünü ve bu intikali Şevval ayındaydı. Âişe validemiz'in odasının olduğu yer bu gün Rasûlullah'ın kabrinin olduğu yerdi. Mescidin yapımı sırasında iki aziz sahabi bu dünyadan ayrılmıştı. Bunlardan biri Kuba'da evinde kaldığı Gülsüm İbn Hidm, diğeri bütün Akabe buluşmalarında bulunan ve Mus'ab ile Abdullah İbn Ümmi Mektum'a ev sahipliği yapan, İslâm'ın Medine'de yayıl masında büyük payı olan Es'ad İbn Zürâre") idi. Es'ad geride hayırla yådedilen hatıralar bırakarak genç sayılacak yaşlarda vefat etmişti.)
Sayfa 145Kitabı okudu
Medine'ye İntikal
Yesrib büyükleri Rasûlullah'ın önüne geçiyor ve ısrarla onu kendi evlerine davet ediyorlar dı. Devesi Kasva'nın yularını tutarak kendi evlerine çekmeye çalışıyorlardı. Rasûlullah gönül kırmak istemiyor, bu misafirperver insanların birini diğerine tercih zorunda kalmayı arzu etmiyordu. "Deveyi kendi haline bırakınız. O, memurdur,
Sayfa 140Kitabı okudu
Medine'ye İntikal Ve Cuma Namazı
Yesrib, Kuba'ya çok yakındı. Bir saate varmaz şehre varılırdı. Ancak Rasûlullah şehre girip namaz telaşı yaşanması yerine burada namaz kılmayı tercih etti. Hikmet dolu bir karardı. Ranuna Vadisi'nde konakladılar. Cuma namazını orada kıldılar. Böylece Rasûlullah Medine'de ilk cuma namazını bu vadide kılmış oldu.
Sayfa 139Kitabı okudu
Medine'de ilk durak
Babası ve Allah Rasûlü'nun hicretinden sonra Esma (ra) da içlerinde Abdullah ve Aişe'ninde bulunduğu aile fertleriyle birlikte yollar, beller aşarak gelmiş ve hep birlikte Ebu Bekir'in konaklamış olduğu eve inmişlerdi. Bu evde iken Esma'nın doğum sancısı tutmuş ve hicretin ilk çocuğu olan Abdullah İbn Zübeyr'i dünyaya getirmiştir. Abdullah, hem Mekkeli hem de Medineliler arasında hicretten sonra ilk dünyaya gelen çocuktur. Abdullah yeni baharın taze çiçeğiydi... O aynı zamanda, Allah Rasulü'nün halası Safiyye' nin torunu, hayatta iken cennetle müjdelenen on sahabiden biri olan Zübeyr İbn Avvam'ın oğludur.
Sayfa 138Kitabı okudu
Hicret(M.622)
Abdullah, küçük yaşına rağmen kimsenin dikkatini çekmeden Mekke'de dolaşıyor, her toplantıyı, her konuşmayı takip ediyor, hangi tarafa ekipler çıkarıldı, hangi güzergahlarda kimler arama yapıyor, neler düşünüyorlar, bütün bu bilgileri topluyor, gecenin karanlığından istifade ederek Mekke ile Sevr arasındaki yamaçları, tepeleri aşıp dağa
Sayfa 128Kitabı okudu
116 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.