"Hepimizin küçükken dinlediği masallar, yazıldıkları çağlarda amaçlarına kesinlikle hizmet ediyorlardı: aristokrasiyi rahatsız etmek, insanları doğal tepkilerine yabancılaştırmak, "şeytan"ı yerin dibine batırıp, "objektif" doğruyu ödüllendirmek yabana atılır şeyler değildi. Bugün ne kadar içimizden gelirse gelsin, Grimm kardeşleri, kadın sorunlarına, azınlıkların kültürel haklarına ve çevreye karşı duyarsız olmakla suçlayamayız. Aynı şekilde, kendini beğenmiş Kopenhaglı Hans Christian Andersen'in kafasında da deniz kızı hakları gibi bir düşünce olduğunu zannetmiyoruz. Günümüzde, bu klasikleri yeni baştan, modern çağımızı yansıtacak şekilde gözden geçirme şansına ve sorumluluğuna sahibiz." diyen James Finn Garner, bu eseri, bu amaca adıyor... "Bu kitaptaki masallar türünün tek örnekleridir. Bu yine de bir başlangıç. 'Dış görünüşü yerine, yeteneklerine göre değerlendirilen ördek yavrusu' gibi hikayeler yer sıkıntısı nedeniyle çıkarıldı. İçimde, bu kitap gibi koca koca ciltler kaldı. Kitabın diğer yazarların hayalgücünü ateşlemesini ve çocuklarımız üzerinde silinmez izler bırakmasını umut ediyorum."