En Yeni Sizin Yaşamınızın Kıyısından Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Sizin Yaşamınızın Kıyısından sözleri ve alıntılarını, en yeni Sizin Yaşamınızın Kıyısından kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Olur olmaz her parçayı aldım bana uygun olur mu diye düşünmeden. Hepsini birleştirdim yanlış olan parçalarla bir yapboz yapar gibi. Sonunda bana hiç benzemeyen bir ben yarattım.
Arkanızdan ağlanmayacak kadar, cüzdanımda vesikalığına yer bulamayacağım kadar, yakamda karanfil kurutamayacak; yası tutulmayacak kadar belli belirsiz varken yok ettiklerim.
Senin için yaşamak demek, gizlenmekmiş artık. Haritaların unuttuğu şehirlerin sessizliğinde nefes almakmış. Kaçmak zifiri gölgelere sığınmakmış. Geride kalanları özlemek, yaşamak ve hiçbir yere ait olmamakmış. Sabırla, sessiz kalan sözcüklerin arkasına sığınmakmış. Hiç kimsenin izlemeyeceği filmlerde oynamak demekmiş. Ve gittiğin yerlere... Yaşamak çoğu zaman dünyanın öbür ucundaki ışığı görmekmiş belki de. Çoğu zaman kalandan çok gidenin sonrası merak edilir. Tıpkı senin gibi... Bizim gibi... Sen ve ben gibi...
Babaannem söylerdi, insanlar isimlerinin anlamıyla yaşarmış, her anneyle baba çocukları doğmadan onlar hakkında pek çok şeyi bilirmiş… Bu yüzden de bir çocuğa annesi ve babası isim vermeliymiş.”
Ölümcül hastaların hissettikleri ile onların yakınlarının ve hasta bakıcılarının hissettikleri çoğu kez ince bir çizgide birleşip oyunlaşıyor; bizler ölmeyecekmişiz gibi davranıyoruz, onlar da inanmış gibi davranıyor.”
“Dalından koparılan bir çiçeği suya koyup büyümesini beklemek… Sana kendimi ancak böyle tanımlayabilirim. Kaybettiğim her şeyin hikayesi çok sevdiğimi zannederken başladı. Nasıl sevilir inan bilemiyorum. Bir çiçek nasıl sevilir? Bir insan nasıl sevilir?
Seni seviyorum diyen herkesin bir veda şarkısı çalınıyor kulaklarımda… Seninle arınıyorum şimdi. Tüm kırılganlıklarımla benim işte bu. Bana benzeme küçüğüm, anlıyorsun değil mi? Ben şimdi bir parça karanlığım.
Kimsenin dallarına tutunma sakın. Kendi ağacın ol. Bakma bana sen, içimde müthiş nehri akıyor yalnızlığın..”
Sıkıyönetim vardı. Sokak asker kaynıyordu. Bot sesinin yağmur sesinin altında hükmedici etkisi vardı. Kucaklarında sımsıkı tuttukları silahları yüreklerine dönüktü. Belki de yüreklerindeki vicdanın sesini öldürüyorlardı. Bir yandan sessizlik içinde büyük bir patlama vardı. Onların zihinleriydi. Onların susturulmuş özgürlükleriydi. Son sayısını vermek üzere gibilerdi: Kaybedecek hiçbir şeyleri yoktu fakat kaybedemeyecek kadar büyük fikirlere sahiptiler.”