Etkileri günümüze kadar uzanacak, çağın en büyük komplolarından birini başlatan bir biyolojik silah projesinin sorumluları kim? Yapacaktık. Durmayacaktık. Durmayacak ve doğru Moskova’ya yürüyecek, Rusları orada bitirecektik. Ordu oradaydı. Başkan ayağa kalktı, elleri pantolonunun ceplerinde koyu mavi halının üzerinde amaçsızca odanın ortasına yürüdü. Biliyorduk da… bir gün bunun başımıza bela olacağını biliyorduk... ve bu işi o zaman... daha soğuk katil kalpler sevgiyle, huzurla, barışla ısınmamış, kızgın namlular soğumamışken, dünya yıkılmış, insanlar gülmeyi unutmuş, aile, ana, baba, kardeş gibi kavramlar anlamını yitirmiş, sevilenlerin ölümleri güneşin batışı ve doğuşu kadar doğal olmuşken, başların üzerinde bir çatı yokken, masalarda bir somun ekmek, bir şişe su ziyafetken, hayatın umutsuzluktan başka bir felsefesi kalmamışken ve yarınlar yokken yapacaktık. Allah kahretsin... 1917 Devrimi yılları… Rus Ordusu’nda general olan babası Kızılordu tarafından öldürülen, bu olaydan çok kısa bir süre sonra üzüntüye dayanamayan annesini de kaybeden küçük Nikolay bir yemin eder: Annesiyle babasının intikamını alacaktır. Teyzesiyle eniştesi izini kaybettirmek için Nikolay’ı Sergey adıyla nüfuslarına kaydettirirler. Sergey on iki yaşına geldiğinde Genç Komünistler’e katılır. Yönetim saflarında yükselirken usul usul ileride ABD adına yapacağı casusluğun zeminini hazırlamaktadır. 1984 yılı… İki FBI ajanı art arda işlenen tuhaf cinayetlerin katillerinin peşine düşerler. Kendi canlarını kurtarmak için bir ölüm kalım mücadelesi vermek zorunda kalacaklarını geç fark eden Karen ve Felix için artık bütün geri dönüş yolları kapanmıştır. Rusya’da başlayıp İstanbul’da son bulan, soluksuz okuyacağınız bir roman.
