Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sokak Savaşı Yılları

Tarık Ali

Sokak Savaşı Yılları Gönderileri

Sokak Savaşı Yılları kitaplarını, Sokak Savaşı Yılları sözleri ve alıntılarını, Sokak Savaşı Yılları yazarlarını, Sokak Savaşı Yılları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
400 syf.
·
Puan vermedi
·
39 günde okudu
68 Kuşağı
Söz konusu kitabı tesadüf eseri edinmiş, ve ilişkili olduğu tarih dilimine yönelik sürekli yanlı yayınlar okumak zorunda kalmış olmaktan kaynaklı huzursuzluğumu azaltmaya yardımcı olmuştu. 68 kuşağı diye bilinen kuşağın dünyanın farklı coğrafyalarında da içinden geçtiği süreçleri eş zamanlı olarak görebilmek konusunda başarılı. Çünkü tarih öğretilirken yapılan yaygın hatalardan biri; eş zamanlı ve farklı coğrafyalarda neler olduğuna dair görmezden gelinen kısım. Oysa aynı zaman diliminde dünya üzerinde farklı yerlerde de bir şeyler oluyor ve bunlar bizi de öyle ya da böyle ilgilendiriyor. Tarık Ali, belgesel niteliğinde nesnel bir şekilde tarihin bir kesitinin farklı açılardan fotoğrafını çekmiş. Eş zamanlı ve farklı coğrafyalardan... Ülkelerin tutumları, kimselerin olaylara yaklaşımları.
Sokak Savaşı Yılları
Sokak Savaşı YıllarıTarık Ali · Agora Kitaplığı · 20087 okunma
Emperyalizm ve bütün ülkelerdeki uşakları gökyüzünün batısında, batan güneş gibidir; oysa sosyalizm ve ulusal devrimci hareketler, gökyüzünün doğusunda doğan güneş gibidir.
Reklam
Fahişeler sadece bedenlerini satar, bu adamlar ruhlarını satıyordu.
Ne yazık ki Pakistan, tarihi olmayan bir devletti. İdeologlar, tutarlı olabildikleri ender zamanlarda, hemen her konuda komşu, Hindistan’la kendilerini kıyaslamaktan ileri gidemiyorlardı.
Çin Devrimi başarıya ulaşmadan önce Süper Güçler tarafından pek dikkate alınmamıştı. 1949’dan itibaren Amerika Birleşik Devletleri Mao’nun partizanlarının zaferinden ürktü ve bu virüsün Asya’ya yayılmasını engellemeye karar verdi.
Reklam
Batı Berlin Soğuk Savaş’m başkentiydi. Bu kentte Vietnam için bir kongrenin düzenleneceği, birkaç yıl önce kimsenin aklına gelmezdi. Yine de, 1967 olayları bazı tavırları değiştirdi. Nüfusun büyük çoğunluğu hâlâ Amerika yanlısıydı, ama öğrenci nüfusunun giderek artan bir kesimi egemen ideolojiden kopmuştu. 1967’de Batı Berlin SDS’i, şeflerinin, Gestapo’nun çöküşünden bu yana en etkin baskı şebekesi olmakla öğündüğü bir gizli polis örgütüne dayalı işkenceci bir rejimin başı olan İran Şahı’nın ülkeyi ziyaretine karşı bir gösteri düzenlemişlerdi. Polise yolları temizleme talimatı verilmişti, o aralar polis telsizinde iki polisin öğrenciler tarafından bıçaklandığı haberi yayınlandı. Bu haber yalan olmakla birlikte, kaçınılmaz biçimde şiddete yol açtı. Bir SDS üyesi, Benne Ohnesborg, feci şekilde dövüldü ve bilinci yitmiş bir halde, yere düştü. Yerde yatarken bir başka polis ateş edip onu öldürdü. Batı Berlin Belediye Başkanı Herr Alberts olayı duyunca çok sarsıldı, sahte telsiz mesajı konusunu öğrendiğinde ise daha da altüst oldu. Hoşnutsuzluğunu kamuoyuna açıklarsa, siyasal anlamda intihar etmiş olacaktı. Yerine ruhsuz sosyal demokrat Schutz getirildi, ama Berlin’de herkes iplerin SDS’in ‘Nasyonal- Sosyalist’ olmakla suçladığı İçişleri’nden sorumlu senatör Neubauer’in elinde olduğunu biliyordu. Alman SPD’sinin aşırı sağ kanadındandı ve son derece otoriter olduğu bilinmekteydi. Şubat ayında konuşma yapmak üzere Berlin’e ulaştığımda bu kadarından haberdardım.