Socrates yaşadığı dönemde eleştirel yaklaşımlarıyla herkesin dikkatini çekerken bazıları tarafından da hakarete uğramıştır. Eğri ve doğruyu tanımlaması, araştırıp ortaya çıkarması, bilgi ve erdeme verdiği önem, sorgulayıcı tavrı onu istenmeyen biri yapmıştır. Yazarların ve şairlerin bilgisizliğini, filozofların yetersizliğini yüzlerine vurmuştur. Toplumda Tanrı diye anılan şeyleri sorgulamış ve insanların içgüdüleriyle hareket ederek menfaatleri doğrultusunda zorbaca bir hayat yaşadıklarını ortaya koymuştur (Arka kapaktan).
Böyle bir insana filozof denmez de ne denir? Onun diyalektiği kullanıp felsefe oluşturması değildir büyük düşünür yapan? Söyledikleri, sorgulamaları ve aradan 2500 yıl geçmesine rağmen yüksek bir tutarlılıkla geçerli olmasıdır. Para hırsı ve menfaat insanoğlunun en büyük duşmanlarındandır ve toplum buna göre şekillenmemelidir. Zenginler ve güçlülerin her istedikleri olmamalı, bütün sınıflar temsil edilmelidir. Bu görüş tüm semavi dinlerin, düşünürlerin, Rönesans'ın, ihtilallerin kısaca aydınlanmanın temelidir. Ve bu yüzden; gelmiş geçmiş en üstün felsefecilerin başında gelmektedir Sokrates. Bizzat Platon ve Aristoteles gibi güçlü bilginleri yetiştirmiş, HİÇBİRŞEY bilmediğini söyleyen bir bilgeydi. Ölümü de; düzmece bir mahkemeyle haksızca da olsa; korkmadan, inandıklarını savunarak, şanına yakışır bir şekilde oldu. Ardından tüm Atina karıştı, suçlayanlar idam edildi ve pişman Atina, onu belki de bilmeden daha da YÜCELTTİ, sonsuza kadar. İşte bu eser de öğrencisi ünlü #platon tarafından hocasını öğretmek için yazıldı...