Bütün kitapların kimsenin bilmediği bir dilde yazılı olduğu bir kitaplıkta dolanıp durmaktan farksız bu. Gözümüzün ısırdığı tek şey cilt kapaklarının rengi!
Öyleyse insan, zamanın akışını ölçen, kah bozulan kah onarılan, ustası onu her çağırdığında düzeneği umarsızlık ve sevgi üreten bir saat olmaya rıza mı göstermeliydi?