Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sömürgecinin Portresi Sömürgeleştirilenin Portresi

Albert Memmi

Sömürgecinin Portresi Sömürgeleştirilenin Portresi Sözleri ve Alıntıları

Sömürgecinin Portresi Sömürgeleştirilenin Portresi sözleri ve alıntılarını, Sömürgecinin Portresi Sömürgeleştirilenin Portresi kitap alıntılarını, Sömürgecinin Portresi Sömürgeleştirilenin Portresi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Irkçılığın dünyanın her yanında sömürgeciliğin bir parçası olması önemli bir olgudur; ve hiç de rastlantı değildir.
Sayfa 103 - TelemakKitabı okudu
Bugün sömürü ve tahakküm her yerde. Nazım Hikmet’in “Büyük İnsanlık” şiirindeki gibi “büyük insanlık tirende üçüncü mevki.” Fırat Mollaer
Sayfa 7 - TelemakKitabı okudu
Reklam
“ Sömürge insanı, sömürgeleştirilen olma ya da olmama arasında seçim yapmakta özgür değildir.”
Sosyalist bir ideoloji adına kapitalist tehlikeye karşı savaşmak yerine komünist partiler ulusal bir kimliğe başka bir ulusal kimliğin karşısına çıkarmayı tercih etti; Amerikalılarla kapitalistler de fena halde Özdeşleştirildi. Bütün bunların sonucunda, sosyalist tavır da milliyetçiliğe yönelik belirgin bir rahatsızlık görüldü, işçi partilerinin ideolojisinde bir dalgalanma yaşandı. Solcu gazeteci ve köşe yazarlarının bu sorun karşısındaki ihtiyatlı tutumu çok anlamdır. Bu konuyu olabildiğince az ele alırlar; mahkum etmeye ya da onaylamaya cesaret edemezler; tarihsel geleceği kavrayışlarına milliyetçiliği nasıl entegre edeceklerini, entegre etmeyi isteyip istemediklerini bilmezler. Kısacası günümüzde Sol, milliyetçilik karşısında kendini rahatsız hissetmektedir.
Sağcı ya da solcu olmak yalnızca bir düşünce tarzı değil, aynı zamanda -belki de asıl olarak- hissetme ve yaşama tarzıdır.
Sayfa 73 - TelemakKitabı okudu
Tamam, Nazilere karşı direniş sırasında tüm savaşları birleştiren zorunlu tek görev kurtuluştu. Ama hepsi aynı zamanda bir Siyasal gelecek içinde savaştı. Örneğin, sol gruplar gelecek rejimin teokratik ve otoriter olacağından, sağcı gruplar komünist olacağından emin olsalar, zorunlu sosyolojik nedenler yüzünden savaştan sonra yok edileceklerini bilseler, savaşmaya devam ederler miydi? Belki. Ama tereddütlerinden ya da korkularından bu kadar rahatsız olurlar mıydı? Sosyalizmin ihraç edilebilir, Marksizmin evrensel olduğuna inanan solcu sömürgeci, aşırı gurur yüzünden başarısız olup olmadığını merak eder. Bu konuda hayatımda yön vermesini umut ettiği dünya görüşüne uygun olarak bu görüş için Savaşma hakkına sahip olduğunu inanmaktaydı.
Reklam
Sömürgeleştirilenin kurtuluşunun geleceği ile, en azından yakın geleceği ile ilgili kaygıları da vardır. Sömürgecilikdan kurtulmuş bir ulus çoğunlukla kendisini mücadele sınırlarının ötesine taşır ve örneğin dini bir ülke olma isteği duyar ya da bireysel özgürlük konusunda duyarlı davranmaz. Burada da gizli, daha cesur ve daha soylu, bir güdü varsaymaktan başka bir çıkış yolu yoktur. Tüm aklı başında ve sorumluk sahibi savaşçılar asla teokrat değildir, yüreklerinde, derinlerinde özgürlüğü gerçekten sever ve kutsal sayarlar. Gerçek duygularını gizlemelerine yol açan konjonktürdür; sömürge kitleler arasında inanç hala çok güçlüdür, bunu dikkate almaları gerekir. Demokrasi konusundaki belirgin kayıtsızlıklarına gelince, bu da, tüm grupların desteğini ihtiyaç duydukları için, güçlü burjuvazi ve toprak sahibi sınıfları uzaklaştırmaktan korkmaları ile açıklanabilir.
Sartre
Bir halkın nasıl öleceğini karar vermekten başka çaresi yoksa; bir halk kendisini ezenlerden sadece umutsuzluk hediye almışsa, kaybedecek neyi olur? Bu halkın bahtsızlığı cesaret haline gelir; sömürgeciliğin onu karşısına çıkardığı sonsuz reddi, sömürgeciliğin mutlak reddine çevirir. Proleteryanın Sırrı, Marx’ın bir zamanlar dediği gibi, burjuva toplumunun yıkımını kendi içinde taşımasıdır.
Sartre
Irkçılık davranışlarının, kurumların ve sömürgeci üretim ve değiş tokuş yöntemlerin içine işlemiştir. Siyasal ve toplumsal kurallar birbirini pekiştirir. Yerli “alt insan” olduğu için İnsan Hakları Bildirgesi ona uygulanmaz; tersinden bakılırsa, hiçbir hakkı olmadığı için, doğanın insanlık dışı güçlerini, ekonominin tunç yasasına korunmasız terk edilmiştir.
“Dünya insan olmanın soyut çıplaklığında kutsal olan hiçbir şey bulmamıştır.”* * İmha kamplarından sağ kurtulanlar, toplama ve gözaltı kaplarına katılanlar.. insandan başka hiçbir şey olmamanın soyut çıplaklığının kendileri için en büyük tehlike oluşturduğunu gördüler. Hannah Arendt “İnsan Haklarının Çıkmazları”, Totalitarizmin Kaynakları, Emperyalizm, Çevre Bahadır Sina Şener1998.
309 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.