Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Son Devrin Din Mazlumları

Necip Fazıl Kısakürek

Son Devrin Din Mazlumları Sözleri ve Alıntıları

Son Devrin Din Mazlumları sözleri ve alıntılarını, Son Devrin Din Mazlumları kitap alıntılarını, Son Devrin Din Mazlumları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ankara'da profesörler ve din âlimlerinden mürekkep vukuf hey'etinin hükmü: " - Bediüzzaman'ın siyasî bir faaliyeti yoktur! Onun mesleğinde, cemiyetçilik ve tarikatçilik mevcut değildir! Eserleri ilim ve iman mevzuundadır ve Kur'â-nın bir tefsiridir."
Sayfa 238 - Büyük Doğu Yayınları 1985 BaskısıKitabı okudu
Said Nursî Hazretlerinin 35 yıl süren mazlumluk hayatı yetmiyormuş gibi, zulüm sırası mübarek naaşına geliyor. Lâhdi açıp naaşını bir uçak içinde meçhul bir semte kaçırıyorlar ve böylece izini siliyorlar. 1960 Temmuz ayının ortasında Bediüzzaman Hazretlerinin kardeşi Abdülmecid Efendi'yi Konya'da Vilayet makamına çağırıyorlar ve mezarın naklini istemiş gibi zorla bir kâğıt imzalatıyorlar. Kabir açılıyor. Tabut askerî bir uçakla Eğridir tarafları sanılan bir yere götürülüp gömülüyor. Hâlâ meçhul...
Sayfa 263 - Büyük Doğu Yayınları 1985 BaskısıKitabı okudu
Reklam
Kültür Tarifi
Fransızların (kültür) tarifinde güzel bir buluşları vardır. Derler ki: "Kültür, birçok şeyi ezberlemek değil, birçok şey öğrenip de onları unuttuktan sonra insanda kalan bilgi hassasıdır."
Sayfa 185 - Büyük Doğu Yayınları 1985 BaskısıKitabı okudu
Kadının güzelliği Kur'an edebine uymaktır.
Sayfa 251 - Büyük Doğu Yayınları 1985 BaskısıKitabı okudu
Dersim 1937-1938
Babalarını arayan ve yanına gitmek istediklerini söyleyen iki mâsum çocuğun Hozat Kaymakamı tarafından süngületilerek babalarının yanına gönderilmesi... Kendisinin öğretmen ve köy halkıyle alakasız bir şahıs olduğunu iddia ederek alevler içinden fırlamak isteyen bir gencin, kalasla itilip alevler içine atılması ve karşısında sigara içilmesi... Buğday sapları üstünde yakılan, daha evvel kurşunlanmış bütün bir köy halkı... Annesinin karnından sivri uçlu aletle çıkarttıdıktan sonra yaşamakta devam eden ve hâlâ topuğunda bu sivri uçlu âletin izini taşıyan çocuk... Bir dere içinde boğazlanan ve bu fiili yerine getiren cellâdın bulunması bir hayli zorluğa yol açan yirmi masum... Ve buna benzer daha neler, daha neler!..
Sayfa 173 - Büyük Doğu Yayınları 1985 BaskısıKitabı okudu
"Hayât-ı beşeriye bir yolculuktur. Şu zamanda Kur'ânın nuriyle gördüm ki, o yol bir bataklığa girdi. Mülevves ve ufûnetli bir çamur içinde kafile-i beşer düşe kalka gidiyor. Bir kısmı, selâmetli bir yolda gider. Bir kısmı, mümkün olduğu kadar çamurdan, bataklıktan kurtulmak için bazı vasıtaları bulmuş... Bir kısm-ı ekseri, o ufûnetli, pis, çamurlu bataklık içinde karanlıkta gidiyor. Yüzde yirmisi, sarhoşluk sebebiyle o pis çamuru, misk-i amber zannederek yüzüne, gözüne bulaştırıyor. Düşerek, kalkarak gider... Tâ boğulur. Yüzde sekseni ise, bataklığı anlar, ufûnetli, pis olduğunu hisseder, fakat mütehayyirdirler; selâmetli yolu göremiyorlar..." Bediüzzaman Said Nursi
Sayfa 228 - Büyük Doğu Yayınları 1985 BaskısıKitabı okudu
Reklam
Bunlara hükümden önce soruyorlar: - Son ihtar! Şapka giyecek misiniz, giymeyecek misiniz? Cevap, üçlü bir koro halindedir: - Giymeyeceğiz! Üçü de sıcak bir yaz günü buzlu bir şerbet içercesine şehitlik şerbetini zevkle, saadetle içiyor. Mâşaallah Ali Efendi'nin sehpada, boynunda ilmik, muazzam sözü: - Benim adım Mâşaallah, şapka giymem inşaallah... Eşhedü...... Şapka kurbanları, mazlumluk ve şehitliğin en üst mertebesindedir... Şimdi sıra bu mertebenin fert plânında en üst örneğine gelmiştir: İskilipli Atıf Hoca...
Sayfa 84 - Büyük Doğu Yayınları 1985 BaskısıKitabı okudu
Bir Ramazan günü... Bediüzzaman kırlarda ve içiyle konuşmakta... Yanına bir jandarma başçavuşu geliyor. Başçavuşun arkasında, ayrıca, silâhlı, üç jandarma eri... Çavuşun Said Nursî'ye hitabı: - Sen şapkasız geziyorsun! Şapka giymen lâzım! Gel bizimle karakola! Zulmün bu kadarı olur.
Sayfa 254 - Büyük Doğu Yayınları 1985 BaskısıKitabı okudu
- Ne o, Hocam, çabucak uyanıverdin? Atıf Hoca gayet sakin: - Uykudan murad hasıl oldu! - Yâni?
Sayfa 121 - Büyük Doğu Yayınları 1985 BaskısıKitabı okudu
İstanbul hakkında derlerdi ki: "İyiliğin de kötülüğün de en ileri şekli İstanbul'dadır. İyi veya kötü, kim ne olmak dilerse İstanbul'a gelsin!"
Sayfa 334 - Büyük Doğu Yayınları 1985 BaskısıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.