'Avcı için en tatlı olan av, onu en zorlayandır.'
Benzerlerinden sıyrılamayan, farklı bir tat sunamayan bir kitaptı Son Hedef. Bu kötü olduğu anlamına mı gelir. Elbette hayır. Yazarın kalemi akıcıydı, betimlemeleri, karakter açılımları güzeldi. Merak uyandırıyordu evet ama bu duygu girişte de bahsettiğim benzer kalıplardan dolayı pek hissedilmiyordu.
Konusuna gelecek olursak; Jessie bir öğretmendir ve iki öğrencinin okula silahlı saldırı düzenlediği gün, saldırganları canı pahasına durdurur. Bu onu medyanın kahraman olarak ilan etmesine neden olur. Kahraman, dişli bir öğretmen... Avlarını sınıflandıran seri katil Caleb'ın dikkatini çekecek, ağız sulandıracak bir sıfattır bu. Caleb hep dikkat çekmeyecek, kimsesi olmayan, silik kişileri avlayıp onların kimliklerini kullanmakta ve rahatça hareket etmektedir. En dişli avları bile bilindik içgüdüleri sergilemektedir. Ancak Jessie, kalıpları yıkmaya kararlıdır ve Caleb'ın bu son hedefi onu bir hayli uğraştıracaktır.
Bir zamanlar Kanal D'de gece yarıları klasik, basit gerilim filmleri çıkardı. Bu kitap bana o filmlerin tadını verdi. Çerezlikti, zaman geçirmeye birebirdi ama okunduktan sonra unutulup giden bir eserdi. Türün meraklılarına tavsiye edilir.