Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Son Vagon

İlker Balkan

Son Vagon Sözleri ve Alıntıları

Son Vagon sözleri ve alıntılarını, Son Vagon kitap alıntılarını, Son Vagon en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ölümün yakınına gelmişti ve elinden gelenlerin hiçbiri onu bu durumdan çıkartmaya muktedir değildi. Elinden gelenler bir boş kümeydi aslında; hiçliğin matematik dilindeki tasvirine sığınmak da beyninin oynadığı oyunlardan sayılabilirdi.
“NEDENSE DAiMA GÖLGEDE kaldigini, yaşamin kendisine sundugu ısıktan yeterince yararlanamadigini düsünüp duruyordu.”
Reklam
Hataları ve haksızlıkları kabul edebilmek, bazen yenildiğini, oyun dışı kaldığını ve hatta maalesef rezil olduğunu bile bir olgunlukla karşılayarak zihnen üstesinden gelmeye çalışmak; hatta tüm bu yaşananlardan dersler çıkartıp karakter olarak gelişmeye çalışmak herkesin gösterebileceği bir irade ve olgunluk değildi.
Z kuşağı nam bir velet olarak damgalandıkça, kendisine ne yaptığından ve hiçbir çaba göstermesine gerek olmadan üzerinde taşıyabileceği bu kimliği kabullenmiş; akranlarının arasında olabilmek adına da karaktersizleşmeyi, orta yolcu olmayı, demokrat olmak adına her görüşe saygı duymaya çalışarak kendine has hiçbir görüş geliştiremediği gerçeğini önemsememişti.
İnsan doğarken mi belli olurdu ne yaşayacağı yoksa yaşadıkları mı belirler nasıl öleceğini? Zihni durunca mı ölür insan yoksa kalbi durunca mı?
Orhan Gülsoy'un böylesi bir gelecek hayali var mıydı peki? Hangi büyük pişmanlıklarını gidermek için hayata yeniden dönmek isterdi? Hayatını değiştirecek kadar önemli kararlar alabilecek ve varoluşsal tatmini sağlayabilecek miydi bu kez? 54 senede beceremediklerini yapmaya gücü yetecek miydi? Yapmayı daima ertelediği,pahalı bulduğu, başkaları ne der diye hiç girişmediği etkinliklerin kaçı için yaşama dönüp çabalamaya;herseye rağmen kazanılacak küçük başarıların, hedeflere ermenin verdiği küçük huzur kırıntılarının ona tatmin edilmiş bir hayat sağlayacağına kendisini ikna edebilecek miydi?
Sayfa 86 - Kanın kitapKitabı okudu
Reklam
Bir zihnin saplantısı, bir düşünceyi yalnızca oluşturmakla, icat etmekle ya da ele geçirmekle ilgiliydi belki de; o düşünceyi depolamakla, işlemekle ve zamanı geldiğinde hatırlamakla, çıkarımlar yapmakla ilgilenmiyordu zihin. Tüm bunları düşünecek, tüm uyaranlara dair farkındalık oluşturacak, olmadık bir fikri yaratacak ve tam o noktada görevini yapmış olmanın iç rahatlığıyla bir başka düşünce evrenine atlayacak olmaktı beynin doğası.
Kayıp birkaç dakikayı bazen bir ömürlük çaba telafi edemezdi. Ya yaşamlarının kayıp günlerini, haftalarını nasıl telafi edeceklerdi?
“Oysa yasamak, üzerine saka yapilamayacak kadar ciddi bir fenomendir. Hayatta herkesin sadece bir kez kazanabildigi bir piyango. Bahtimiz.”
Anlamak, gerçeklerin farkında olmak insana almak istemediği sorumluluklar yüklerdi.
92 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.