Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Son Vagon

İlker Balkan

Son Vagon Sözleri ve Alıntıları

Son Vagon sözleri ve alıntılarını, Son Vagon kitap alıntılarını, Son Vagon en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Araf'tayken insan çoklukla geçmişteki iyi şeyleri düşünmez. Yaptığı yanlışları düzeltmek, pişmanlıklarını giderebilmek ve yapamadıklarını yapabilmek için yeni bir fırsat ister.
Anlamak, gerçeklerin farkında olmak insana almak istemedigi sorumluluklar yüklerdi.
Reklam
Doğmamışlar ölemez ; ölüler ise doğmuş olduklarını reddedemezlerdi...
“Fakat kendisine nasihat edilmesinden bile hoşlanmayan, egosunun tahakkümü altinda bencillesmis, hakli olsun olmasin her duruma karsi savunmaya geçmis bir bireyin, simgesel de olsa ölüp geri gelmesi tüm terapilerden,ilaçlardan ve elektroşoklardan daha etkili,daha dönüştürücü olabilirdi.”
“Aklı başındayken unutmak mümkün değildi; az hatırlamak, hatırlamamaya çalışmak, hatırlamanın üstesinden gelmeye çalışmak mümkündü.”
Sayfa 129 - Kanon KitapKitabı okudu
“İnsan doğarken mi belli olurdu ne yaşayacağı yoksa yaşadıkları mı belirler nasıl öleceğini ? Zihni durunca mı ölür insan yoksa kalbi durunca mı?”
Reklam
“NEDENSE DAiMA GÖLGEDE kaldigini, yaşamin kendisine sundugu ısıktan yeterince yararlanamadigini düsünüp duruyordu.”
Ölümün yakınına gelmişti ve elinden gelenlerin hiçbiri onu bu durumdan çıkartmaya muktedir değildi. Elinden gelenler bir boş kümeydi aslında; hiçliğin matematik dilindeki tasvirine sığınmak da beyninin oynadığı oyunlardan sayılabilirdi.
Antropolojik olarak da biliyoruz ki, kendi kararlarımızla kendimizi ve içinde yaşadığımız toplulukları korumakla, çevre ile ilişkimizi düzenlemekle ve üretken olmakla; salt zekamızın değil, aynı zamanda duygusal zeka denen insani mefhumlarımızın da bizi şekillendirmesiyle şu an bahsettiğimiz insanlık var oldu. Bedenen insan olmamızla insan olmamız arasında tarihsel bir fark var; insanlığımız, tüm insanlık tarihinin çok kısa bir zamanını oluşturuyor. Şimdi ise bunca kuşağın emeğiyle kazandıklarımızı, yapay zekaya, gözünü para ve güç bürümüş egoistlerin, sanki bundan sonsuza kadar fayda sağlamaları mümkünmüş gibi dünyayı kökten dönüştürerek kendilerine istedikleri türden köle yaratma hırslarına ve içine sıkıştığımız bu dar mental evrenden nasıl kurtulacağımızı bilmediğimiz halde birbirimizden yardım istememe/birbirimize yardım etmeme ısrarımıza başkaldıramadığımız için kaybediyoruz.
Geçim derdinin, ortalama yaşayan hemen herkesin sahip olduğu tüketim nesnelerine sahip olma zorunluluğundan kaynaklanan gerginliğin ve arkası kesilmeyen iş telefonlarının, e-postaların olmadığı, trafikte sinirlerinin bozulmadığı, az da olsa yeşillik görerek ruhunu dinlendirdiği bir hayatın nasıl olabileceğini nicedir hiç düşünmemişti. Böylesi bir hayatta evlilikleri de daha iyi olmaz mıydı? Kendilerine bu kötülüğü yapmanın, bu cenderenin içinde debelenip durmanın bir anlamı var mıydı sahiden?
92 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.