Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Yeni Sorgu Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Sorgu sözleri ve alıntılarını, en yeni Sorgu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İstedikleri yüreklilik, istenç, bağlılık, zekâ gibi insanca yanlarıyla birlikte kurbanı yok etmekti. Çünkü bu nitelikleri sömürücüler yalnız kendilerine yakıştırıyorlardı.
Sayfa 14 - Oda Yayınları
Önce işkence edenlere bakalım, kim bunlar? Sadist mi? Yeryüzüne inmiş azrail mi? Korkunç amaçları olan savaş tanrısı mı? Kendilerine kalırsa bütün bunların karışımıdırlar. Fakat Alleg bu sözlere inanmıyor. Anlattığı olaylardan çıkartılabilen sonuca göre bunlar kendilerini ve kurbanlarını üstün güçlerine inandırmak istiyorlar. Kimi zaman üstün insanı oynuyorlar. Kimi zaman da insanın evcilleştirilmesi görevinin verildiği güçlü ve sert kişiler olarak görüyorlar kendilerini. Her şeyden önce tutsaklara kendileri ile aynı cinsten olmadıklarını duyurmak istiyorlar. Bunun için de onları soyuyor, dövüyor, küçümsüyorlar.
Sayfa 11 - Oda Yayınları
Reklam
Sunuş
Zaten yerli halk Fransızlarla eşit haklara sahip olsaydı, onları böylesine sömürebilir miydik? Uyguladığımız sistem aç, çıplak ve cahil halkı insanoğlunun yaşayamayacağı çöllere yönelmek zorunda bıraktı. Ve de efendilerin gün geçtikçe artan baskılarıyla günden güne daha beter oldular, dayanılmaz duruma düştüler. Umutsuzluk içinde başkaldırmaya zorladığımız bu insanlar ya mahvolacak ya da bizim gibi insan olduklarını dünyaya kanıtlayacaklar. Pek tabi ki, üstünlüğüne bu denli inandığımız değer yargılarımızı, kültürümüzü tanımayacak, insanlıklarını kanıtlamak için Fransızları hiçe sayma isteği güçlü bir erek olacak. Ancak bu başarılırsa yerli halk sömürücülerin boyunduruğundan kurtulacak ve ırkçılık ortadan kalkacak.
Sayfa 13 - Oda Yayınları
Sunuş, Jean-Paul Sartre
Son savaşta İngiliz radyolarından ve gizlice çıkan gazetelerden Oradour'daki katliamı öğrenir, sonra da yolda kendi halinde giden Alman askerlerine bakar: “Aynı bize benziyorlar, bu işleri nasıl yapabiliyorlar acaba?” derdik. Bir de nasıl yaptıklarını anlayamadığımız için gururlanırdık. Bugün anlaşılamayacak bir şeyin olmadığını biliyoruz artık. Çünkü Fransızlar şu gerçeği kavradılar: Eğer bir ulusu, kendi öz benliğine karşı koruyacak gelenekleri ve yasaları yoksa ve eğer 15 yıl, dünün kurbanlarını bugünün cellatları haline getirebiliyorsa, o ulusun olaylar karşısındaki tutumu ve davranışı yalnızca fırsat ve rastlantılara bağlıdır.
Sayfa 8 - Oda Yayınları
Bir köşede ezbere bildiğim bir şiir vardı, kendiliğinden fışkırıvermiş, bir halk türküsünü dörtlüyü: *Otuz günlüğüne kondu hapse Yanni, *Ama anahtar kayboldu, otuz yıl kaldı. *Hapishanede dokuz elma ağacı dikti Yanni, *Meyvelerini yedi hepsinin ve artık özgür değildi.
...Çünkü her kalın kitap Komünist kitaptı. Kocaman bir yemek kitabı kurtulamayanlar arasında idi. Neyse; telefon rehberi kurtulabildi.
Reklam
Spanos, her kalın kitaba el konması için genel bir emir verdi. Çünkü her kalın kitap Komünist kitaptı. Kocaman bir yemek kitabı kurtulamayanlar arasındaydı. Neyse; telefon rehberi kurtulabildi.
Sayfa 63 - Oda Yayınevi-1979Kitabı okudu
Kurban ve cellat da tek bir kişidir: kendimiz. Gerçekten de açık seçik söylemek istersek şu çıkıyor ortaya; bu rollerin birinden kaçınmak için ötekini benimsemek gereklidir.
Sayfa 8 - Oda Yayınları-1979-ÖnsözKitabı okudu
Hem uygarlığımızdan bir nebze koklatmıyoruz, hem de uygarlıklarını ortadan kaldırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Zaten yerli halk Fransızlarla eşit haklara sahip olsaydı, onları böylesine sömürebilir miydik?
Sayfa 13 - Oda Yayınları-1979-ÖnsözKitabı okudu
Eğer bunlara karşı koymazsak üzerimize daha çullanacaklar. Öteki uluslara, susmamızın kabullenme demek olmadığını anlatmalıyız. Susmamız bize zorla yüklenen ve ardı kesilmeyen bir kabus sonucudur. Bunu çoktan biliyordum fakat kesin bir kanıt bekliyordum.
Sayfa 9 - Oda Yayınları-1979-ÖnsözKitabı okudu
Reklam
Anımsa, ölümlerini sırt çantalarında taşıdılar; alıştıkları çok önemsiz bir şey gibi, günlük tayınları gibi. Daha hiçbir şey görmediniz. Acı çekmediniz. Bizleri yıllar boyunca yok ettiler, karşılık vermedik.
Sayfa 156 - Oda Yayınları-1979Kitabı okudu
Eğer bir ulusu, kendi öz benliğine karşı koruyacak gelenekleri ve yasaları yoksa ve eğer 15 yıl, dünün kurbanlarını bugünün cellatları haline getirebiliyorsa, o ulusun olaylar karşısındaki tutumu ve davranışı yalnızca fırsat ve rastlantılara bağlıdır.
Sayfa 8 - Sayfa 8 - Oda Yayınları-1979-ÖnsözKitabı okudu
Umutsuzluk içinde başkaldırmaya zorladığımız bu insanlar ya mahvolacak ya da bizim gibi insan olduklarını dünyaya kanıtlayacaklar.
Sayfa 13 - Oda Yayınları-1979-ÖnsözKitabı okudu
Birbiri ardından gördüğümüz olaylar sanki kendimizi kaybettirmişti bize. Ama kararlı ve güçlü bir adamın ortaya çıkması, dostlarına olan görevini gözünü kırpmadan üstlenip yenmesi, bizi kendimize getirdi.
Sayfa 10 - Oda Yayınları-1979-ÖnsözKitabı okudu
Geri13
60 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.