Kitabın içeriğine geçmeden önce yazarın beni ne kadar şaşırttığını bahsetmeden edemeyeceğim . benim için Oscar Wilde ; kendisine şöhreti getiren ve aynı zamanda yazarın tek romanı olan Dorian Gray’in Portresi ile kalbime taht kuran ; adaletsizlik ve toplumsal çarpıklıkların kol gezdiği bir toplumda , en değerli şeyin iyilik dolu bir kalp olduğunu öğreten eseri Mutlu Prens ile de tahtını kalıcı hale getiren , minnoş :) , tatlı dilli ve sanat sanat içindir düşüncesini savunan en iyi yazarlardan biriydi . Ama bu eseri bana ; yazarımızın minnoş olmadığını , yeri geldiğinde dilinin sivriliği ve kaleminin keskinliğini ile beni şaşırtabileceğini gösterdi .. Esere gelecek olursak ilk 70 sayfayı aşırı beğenerek okudum . Neredeyse her cümlenin altını çizdim ve notlar aldım . Üzülerek belirtiyorum ki ; eleştirdiği toplum , birey ve yönetim açısından söylediği her şey hala geçerliğini koruyor . Kaynakça kısmı hariç , kitabımız 127 sayfadan oluşuyor . Kitapta en beğendiğim şey ise anlatılan düşüncenin diğer sayfada alıntılar ile destekleniyor olmasıydı . Hani kült olmuş bazı sözler vardır ya kitaplar iyi ki var gibi , hah işte bu kitap da benim için iyi ki var diyeceğim türden . Herkese değil , arayış içerisinde olana , ideolojik akış içerisinde kaybolmak istemeyen kişilere önerimdir .