Merhaba Arkadaşlar;
Bir toplumda, çoğu insan için kabul görmeyen bir şey mutluka yanlış bir eylemin doğurduğu bir nedendir. Bu sosyal, ekonomik, siyasi ya da en vasatından doğmuş bir eylemde olabilir. Eser, kapitalist ve sosyalist iki yapının birbirine açtığı yazılı savaşı içermektedir. Bir yandan aristokrat vasfıyla proletarya sınıfı ezen kesimin yükselişini oluşturan sistemin eleştirisini içerirken, diğer yandan proletarya sınıfının sınıfsız, çıkarsız, eşit bir düzen isteyen sosyalist bir sistemin nasıl elde edileceğini içermektedir. Bu dengesiz düzenin bir sonu olur mu dersiniz? Bence çok zor. Alt üst ilişkisi geçmişte nasıl varlığını idaame ettirdiyse bügün, yarın ve ondan sonraki günde varlığını koruyacak ve sürdürecektir. Kar amacı güden hiçbir sistem, sınıfsız bir toplumun varlığını kabul etmez. Kapitalist düzen "Herkese gereksinmesi kadar" sosyalist sistem ise "Herkese emeği kadar" bir hak tanır. Bu iki sistem arasındaki savaşın orta noktayı bulacağı konusunda her ne kadar istekli bir niyet taşımak istesemde böyle bir dengenin oluşması konusunda herkes gibi bende tereddütle bakıyorum. Bu akıldışı sistemin, çıkarlar, bitmek bilmeyen açlığa sürekli gebe kalması, sosyal bir sistemin varlığı için sancılı bir doğumdan başka bir şey yaramayacak gibi. Eser doymak bilmeyen bu aç sistemi bütün çıplaklığıyla çok güzel bir şekilde yorumluyor. Okunmaya değer bir eser, herkese tavsiye ederim..