Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sosyoloji ve Felsefe

Emile Durkheim

Sosyoloji ve Felsefe Gönderileri

Sosyoloji ve Felsefe kitaplarını, Sosyoloji ve Felsefe sözleri ve alıntılarını, Sosyoloji ve Felsefe yazarlarını, Sosyoloji ve Felsefe yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tüm ahlaki kurallar arasında bireysel ideali en çok ilgilendirenler açıkça toplumsal kökenlerini gösterenlerdir. Olmaya çalıştığımız insan, zamanımızın ve çevremizin insanıdır. Şüphesiz her birimiz, kendi bireyselliğimizle, farklı şekillerde bu komünal ideali renklendiririz; aynı şekilde her birimiz merhamet, adalet, yurtseverlik vb. şeyleri kendi tarzında uygular.
Zaman içinde geliştikçe medeniyetimiz de bir o kadar karmaşıklaşır ve genişler; sonuç olarak toplum bireysel bilinci daha fazla aşarak bireye toplumla olan ilişkisinde kendini daha da küçük hissettirir. Avustralyalı bir kabilenin her üyesi kendi içinde tüm medeniyetini taşır; ancak bizim mevcut medeniyetimizde her birimiz yalnızca medeniyetin dahil olabildiğimiz küçük bir parçasını taşıyabiliriz.
Reklam
Aynı şekilde kendimi bireysel, hatta estetik ilgiler nedeniyle değil de, diğerlerinin işine yarar bir etki yaratacak şekilde geliştiriyorsam, bu eylemim ahlaki bir değer kazanacaktır. Eğer zekamı ve yetilerimi yalnızca parlamak ve başarılı olmak için geliştirmeye çalışıyorsam, bu durumda eylemim hiçbir şekilde ahlaki olarak görülmeyecektir.
Ahlaki Olguların Belirlenmesi
O halde dinin içinde ahlak, ahlakın içindeyse dini öğeler bulunmalıdır. Gerçekten de mevcut ahlaki yaşam dini olanın içinde çokça bulunur. Bu dini öğeler aynı kalmazlar ve şurası kesindir ki ahlakın dini duygusu, teolojininkinden apayrı bir şey olmaya meyillidir. Ahlaktaki kutsallığın niteliği onu, dinde olduğu gibi eleştiri alanının dışına çıkartmaz.
"İstisnasız tüm toplumsal olgular kendilerini bireye dıştan dayatırlar" ifadesine birileri bir ihtimal karşı çıkabilecekken sıra ahlaki kurallara ve bu kuralların sayısız talimatlarına ya da dini inanç ve uygulamalara, bir başka deyişle müşterek yaşamın en niteliksel dışavurumlarına gelince şüphe duymanın imkanı yokmuş gibi görünür.
Bulunduğumuz konum açısından bakılınca, eğer bireysel temsili yaşamanın ayırt edici özelliği ruhaniyet olarak adlandırılırsa, o halde toplumsal yaşamın onun ruhaniyet-öteliği tarafından tamamlandığı söylenmelidir. Bu sayede zihinsel yaşamın tüm kurucu niteliklerinin, çok daha üst bir güce yükseltilmiş ve tamamıyla yeni bir şey meydana getirecek gibi bir tarzda, ruhaniyet içinde bulunduğunu söylemiş oluruz.
Reklam
"İstisnasız tüm toplumsal olgular kendilerini bireye dıştan dayatırlar."
Şu an gördüğüm resim benim görme tarzım, hırslarım ve arzularım üzerinden etki eder. O halde bu resmi görüşüm bir bakıma çeşitli zihinsel ögelerden sorumludur.
İstisnasız tüm toplumsal olgular kendilerini bireye dıştan dayatırlar.
113 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.