Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sosyoloji ve Felsefe

Emile Durkheim

Öne Çıkan Sosyoloji ve Felsefe Gönderileri

Öne Çıkan Sosyoloji ve Felsefe kitaplarını, öne çıkan Sosyoloji ve Felsefe sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Sosyoloji ve Felsefe yazarlarını, öne çıkan Sosyoloji ve Felsefe yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne kadar küçük olursa olsun, yine de her zaman kendimize bir parça dahil ederiz ve böylece toplum bize aşkın ve içkinken biz toplumu bir parçaya bağlı olarak hissederiz. Yalnızca bizim sayemizde var olabildiğinden, bize üstünken aynı zamanda bizim içimizdedir. Bir insan yalnızca medeniyet seviyesine göre bir insan olarak adlandırıldığından, o
Toplum bizim dışımızda ve bizden üstün olduğu için bize hükmeder; onun ve bizim aramızdaki ahlaki mesafe onu, irademizin riayet ettiği bir otoriteye dönüştürür. Diğer taraftan bize içkin ve dolayısıyla bir bakıma biz olduğu için onu ister ve arzu ederiz; ancak ne yaparsak yapalım toplum bir parçası dışında tamamıyla bizim olamayacağı ve sınırsızca bize hükmedemeyeceği için ona karşı duyduğumuz bu arzu "sui generis"tir. Nihayetinde, aynı bakış açısından ahlaki şeylerde her zaman izi olan kutsal niteliği ve dini nitelik olmadığını hiçbir etiğin şimdiye kadar var olmamış olduğunu anlayabiliriz.
Reklam
"Toplum, duyularımız sayesinde bizim için açıklığa kavuşan dünyanın yerine toplumun kendisi tarafından yaratılmış ideallerin yansıması olan bir dünyayı koyar.''
Emile Durkheim
Emile Durkheim
|
Sosyoloji ve Felsefe
Sosyoloji ve Felsefe
''Yargılarımız her an bilinçdışı yargılar tarafından etkilenirler; bizler önyargılarımızın izin verdiği kadarını görürüz ve yine de onların farkında değilizdir.''
Neye göre yaşayacaksınız?
''Toplum, duyularımız sayesinde bizim için açıklığa kavuşan dünyanın yerine toplumun kendisi tarafından yaratılmış ideallerin yansıması olan bir dünyayı koyar.''
Eğer hafıza yalnızca dokuların mülkiyetiyse o halde zihinsel yaşam yoktur; zira bu yaşam hafızanın dışında var olmaz.
Reklam
Toplumun doğası tarafından işaret edilenin dışında başka bir ahlak arzu etmek toplumu, sonuç olarak da kendini inkar etmektir. Soru olduğu gibi durmaktadır: Kişi kendini inkar etmeli midir?
120 syf.
6/10 puan verdi
Durkheim deyince sosyolojiyi salt sosyal bilimlerin bir dalı olarak düşünmemek gerekmektedir. Durkheim'da sosyoloji aynı zamanda bir disiplindir. Bu disipline bilimler arası sentez yapma işlevini de yükler. Bu yönüyle bambaşka bir kimliğe bürünen sosyoloji, felsefi bir hal alır. Bu yüzden Durkheim'in bu atfını incelemeden bu eserini anlamak zorlaşacaktır. Durkheim'cı sosyoloji aslında felsefenin ta kendisidir. Durkheim, sosyolojiyi bilimselleştirmek, onu daha geniş bir alanda değerlendirilmesini amaçlamıştır. Ancak sosyoloji ile Durkheim sosyolojisi arasında gerilim de vardır. Bu, normatif olmama, betimsel olma, sonuca ulaşmaktan çok sonuca giden yolla ilgilenme gibi özellikler içerdiğinden bildiğimiz sosyoloji ile çatışmaktadır. Ancak Durkheim'ın bu eserinde kendisiyle ters düştüğü noktaları da gördüm. Bunun başında normatif olmamak ilkesini savunurken bunu kendi düşüncelerine yansıtmayıp, kapsam alanı dışında bırakmış olması... Durkheim ahlak konusunda ise toplumsal normları ana merkeze koyan bir düşüncesi olduğundan sosyolojik bir Hegelci analiz kitabı okudum desem yeridir. İçerik anlamında eleştirsem de okunabilir, farklı bir bakış açısı sunmuş bizlere Durkheim.
Sosyoloji ve Felsefe
Sosyoloji ve FelsefeEmile Durkheim · Pinhan Yayıncılık · 2015127 okunma
Eğer hafıza yalnızca dokuların mülkiyetiyse o halde zihinsel yaşam yoktur; zira bu yaşam hafızanın dışında var olmaz.
Sayfa 24
Bireysel ve Kolektif Temsiliyetler
Düşünceler ve hareketler arasındaki ilişki ne derecede iyi olursa olsun, asla kesin değildir.
Sayfa 31 - Pinhan yayıncılıkKitabı okudu
122 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.