Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sözlerde Saklı Kültür

Sözcük Hikayeleri

Hatice Şirin

Sözcük Hikayeleri Gönderileri

Sözcük Hikayeleri kitaplarını, Sözcük Hikayeleri sözleri ve alıntılarını, Sözcük Hikayeleri yazarlarını, Sözcük Hikayeleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oğuz Atay, bilinç akışı tekniğini kullandığı Tutunamayan­lar'ın ünlü bölümünde nefis bir cümleyle taçlandırmış: .. ve o insan yanımdan bir dakika bile ayrılınca ben öyle yerlere var­mıştım ki hayalimde bu ayrılmayı bir ihanet saydım gücendim.
Sayfa 232Kitabı okudu
Üzülünce "çıt" diye bir ses çıkardı eskiden, artık çıkmıyor. Sessizce oluyor, çünkü kütükler üzülmez. Üzülenler sadece ince­cik dallardır ve üzülmek fiili tüm senfonik müziklerden etkilidir.
Sayfa 230Kitabı okudu
Reklam
Üzülmek
Tonyukuk yazıtında geçer: yinçge erklig üzgeli uçuz "İnce olanı kırmak kolay". Gördüğünüz gibi üzmek "kırmak", ucuz da "kolay" demekti bin yıl önce.
Sayfa 230Kitabı okudu
Din simsarları ortaya çıktıktan sonra ise her şeyi sömürmek mübah sayılmış! Uğur Mumcu, "Siyaset ticarete, ticaret siyasete, dinde her ikisine araç edildi mi, artık bu sömürü düzeninin sonu gelmez." diye boşuna yazmamış!
Sayfa 223Kitabı okudu
Sezen Aksu'nun en etkili ve lirik eserlerinden biridir Yalnız­lık Senfonisi: "Alışır her insan, alışır zamanla kırılıp incinmeye / Çünkü olağan yıkılıp yıkılıp yeniden ayağa kalkmak."
Sayfa 217Kitabı okudu
Özlemek, koca Türk dünyasında yalnızca Oğuzlarda "hasret çekmek" anlamı kazandı. Kim bilir belki o çok uzaklarda kalan uçsuz bucaksız bozkırlara bir daha dönemeyecek olmanın açtığı onulmaz bir yarayı çok derinlere atmış ve kabuk bağlatamamış­tık.
Sayfa 213Kitabı okudu
Reklam
Umut tükenmez kalem gibidir. Özellikle de şairleri aracı ya­parak hepimizi kandırır. Sanki bir hayvanmışcasına bağlanır ve beslenir, sonunda da kurbanmışcasına kırılır ve kesilir.
Sayfa 200Kitabı okudu
Anadolu insanı, bu topraklarda o kadar çok acı çekti ki, Mu­harrem Ertaş'ın sözleriyle "gök kubbeye atılan feryat"larına boz­lak dedi.
Sayfa 191Kitabı okudu
Keşke devletleri yönetecek kişiler başta olmak üzere "önem­li mevki"lerdekilerin bazı kitapları okumaları yasal zorunluluk olsa.
Sayfa 183Kitabı okudu
YAVŞAK
Yavşaklık, ikaz levhası olmayan kaygan zeminlere, keskin virajlara benzer. Psikolojinin konusu olması gereken kronik bir davranış ve karakter bozukluğudur. Yavşaklar, sadece kendi çı­karlarını (duygusal veya fiziksel fark etmez) tatmin için arkadaş, dost veya sevgi dolu görünürler. Yüzünüz onlara dönükken, su­ratlarında binbir sırıtmayla "hoş" ve boş konuşarak gönlünüzü fethettiklerini zanneden, kendilerini insan-ı kamil gibi sunan; ar­kanızı döndüğünüz anda, ilgi ve sevgileri kolayca başka yönlere kayan defolu yaratıklar, ayıplı mallardır!
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
Mevlana gibi: "Bazen halimize melekler bile imrenir / Bazen de halimizden şeytan bile iğrenir."
Sayfa 146Kitabı okudu
Mu­sa Eroğlu bu konuda şunları demiş bir söyleşide: "Hiçbir görüş, bakış açısı, türküleri etkilememeli.
Sayfa 109Kitabı okudu
Dağ keçisi, insanoğlunun erişemeyeceği yüksek­liklere tırmanmasıyla Tanrı'nın mekanı olduğu addedilen göğe en yakın varlıklardan biriydi ve Türk kağanlığının sembolüydü; yaban koçu cesaret ve yiğitlik timsali olarak Tanrı'ya kurban edi­len en önemli hayvandı.
Sayfa 103Kitabı okudu
Şairin dediği gibi: Herkesin bir gideni vardır / İçinden bir türlü uğurlayamadığı.
Deniz insana hüzünle karışık umut veren bir sözcük. M. Mun­gan da böyle düşünmüş olsa gerek: Geçse de yolumuz bozkırlar­dan denizlere çıkar bütün sokaklar...
494 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.