En Beğenilen Steelheart / Firefight kitaplarını, en beğenilen Steelheart / Firefight sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Steelheart / Firefight yazarlarını, en beğenilen Steelheart / Firefight yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Yani Regalia şehir için iyi mi?" diye sordum.
"Eskiden ne kadar kötü olduğunu düşünecek olursak, şu anda o kadar değil. Yani, kafanı ısıran bir köpeğe kıyasla ayak bileğini ısıran bir köpeğin daha iyi olması gibi."
"Güzel metefor," dedim.
İlk kitapta David Steelheart'ı haklayarak Newcago'ya tekrar güneşin doğmasını sağlamıştı. Bu kitapta ise Asiler ekibiyle Babilar kentine yani eski ismi Manhattan olan yere gidiyorlar. Orada işler daha karışık. Çünkü suya hükmeden bir Epik olan Regalia, kenti sular altında bırakmıştır. Asiler kadının amacını çözmeye uğraşırlarken, diğer Epikler ile de baş etmeye çalışırlar. Bunlar spoiler değil arkadaşlar.
Steelheart kitabını sevmiştim ama bu kitabı daha da sevdim arkadaşlar. Okurken daha fazla eğlendim, daha fazla heyecanlandım. Ama ilk yarısı durgun bir kitaptı. Buna rağmen sıkılmadan okudum bu kitabı. Ana karakterimiz David'in şapşal hallerine diyecek bir şey bulamıyorum. Esprileri ve metaforları çok güzeldi.
Bu kitapta eksikliğini hissettiğim iki karakter vardı. Abraham ve Cody. Onlar Newcago kentini korumak için geride kalmışlardı. Bunun yanında yeni gelen karakterler de vardı, onları çok sevdiğimi söyleyemeyeceğim ne yazık ki...
Kitabın son 100 sayfasında olaylar tamamen değişti. David müttefik sandıklarını düşmanı olarak, düşmanı sandıklarını ise dostu olarak buldu. Herşey tepetaklak oldu diyebilirim.
Brandon Sanderson'ı Sissoylu serisiyle tanıyan çok ama bu serisini okuyanı hiç görmedim. Çevremde yok yani. Serinin tanıtımının çok iyi yapılmadığını düşünüyorum bu yüzden.
Olayları artık bir erkek karakterin ağzından dinlemek istiyorum, fazla aşk meşk olmasın, aksiyonu bolca olsun diyorsanız, okuyun, okutturun arkadaşlar. Kendinize güzel bakın. Neşeyle...
Steelheart'ı öldürmenin hayatımda açtığı boşluktan bahsetmedim. Bundan sonra ne yapacağımı düşünürken bulmuştum kendimi. Hayatımın amacının bir anda ortadan kalkması... Eh, bu durum, bir tatlı çörekmişim de biri gelip içimdeki bütün reçeli yemiş gibi hissetmeme neden oluyordu.
İlk kitabı çok beğenmiştim fakat yazarın diğer kitaplarının çok çok daha iyi olduğunu bildiğimden dokuz vermiştim. Şu an da ise bütün o "idealistik" sistemleri bırakıyor ve kitaba tam puan veriyorum. Verebilsem daha fazlasını veririm çünkü on, bu kitabın yayından bile geçmez.
Beni birazcık tanıdıysanız genelde ikinci kitaplarla aramın
"Tehlikelisin çünkü insanların sana inanmasinı sağlıyorsun, David. Delice fikirlerini dinlemelerini sağlıyorsun. Ne yazık ki dünya senin istediğin gibi bi yer olamaz."