Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İstanbul Açıklarında 72 Gün Boyunca 769 Yahudi'nin Dramı

Struma

Halit Kakınç

Struma Gönderileri

Struma kitaplarını, Struma sözleri ve alıntılarını, Struma yazarlarını, Struma yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
232 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Zülfü Livaneli'nin Serenad kitabında görüp merak etmiştim. Üstün körü bir araştırma yaptıktan bir süre sonra şans eseri bu kitaba rastlayip hemen aldım. Struma da olanlar tamamıyla insanlık suçu. Okurken hem üzüldüm hrm kanım dondu. Savaş zamanlarında insanlar neden böyle iğrençleşiyorlar. Hayvanlar bile bizim gibi davranmıyor net söylüyorum. İyi ve kötü olmanın din, dil, ırk ayrımı olmaz her kesimde var ne yazık ki. Keşke olmasaydı. Herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm bir kitap.
Struma
StrumaHalit Kakınç · Destek Yayınları · 2012760 okunma
"Menthsch tracht, Gott lacht." İnsanoğlu planlar, Tanrı güler.
Reklam
232 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Savaştan kaçıp sulara gömüldüler
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
Serenad
Serenad
okuduğum zamanlarda önerilmişti ve okumuştum. Kitapta kısaca değinilen yine de ana konunun bel kemiği olan olayı daha detaylı okumak gerçekten zor bir deneyim olmuştu. Ikinci dünya savaşı zamanında nazi zulmünden kaçmak için Filistine ( İsrail ya da emin değilim ) sığınma amacıyla 12 Aralık 1941 günü Romanya’nın Köstence limanından yola çıkan harap bir gemi Struma, insan taşıma vasfi yok denecek düzeyde sürekli arıza veriyor. Bu arızalardan sonuncusu da İstanbul sularında meydana geldi, gemi Sarayburnu'na demir attı. Motorun tamiri beklenirken yolcuların karaya çıkmasına izin verilmedi, kısıtlı erzak yardımları yapıldı. 23 Şubat 1942’de Sarayburnu’nu terk eden ve Karadeniz’e yönelmek zorunda kalan Struma gemisi, bundan yalnızca bir gün sonra bir Sovyet denizaltısı tarafından torpillenerek batırıldı.
Struma
StrumaHalit Kakınç · Destek Yayınları · 2012760 okunma
Dünyanın her neresinde ortaya çıkarsa çıksın ve kimler tarafından yaşanırsa yaşansın bu tür insanlık dramlarının bir daha hiç ama hiç tekrarlanmamasını dilerim. HALİT KAKINÇ
Gençler. .. Ortaçağda da atalarımız Yahudiler, sayısız kıyımlar yaşadılar. Bir görüşe göre, Birinci Tapınak zamanında putperestlikten vazgeçmeyenierin ruhlarıydı bu soykırıma uğrayanlar. Kefaretlerini ödediler. Gerçekten böyle midir, tam olarak emin olamayız. Ama Tanrı'nın daima asla bilemeyeceğimiz kendine göre nedenleri vardır. Yaşanan bu tür sıkıntılara Tikkun der bilgelerimiz. Bu tür durumlar aslında cezalandırma değil, ruhlar için bir üst seviyeye geçişin ara sınavlarıdır. Pogromlarda hayatlarını kaybedeniere de Kedoşim adını verir bilge kişilerimiz. Kedoşimler, diğer bir deyişle özel olarak takdis edilen mukaddes kişiler. .. Söyleyeceklerimin hepsi bu kadar. İyi geceler. .. İyi uykular gençler:' Beyaz sakallı yaşlı adam, arkasını döndü. Ayak sesleri yavaş yavaş uzaklaştı. Duyulmaz oldu.
Sayfa 224Kitabı okudu
Ülkelerini işgal eden Batılı güçleri kovan ve Cumhuriyet'i kuran Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünden bu yana çok şey değişti Türkiye'de. Olayı şu şekilde özetleyeyim sizlere ... Atatürk, son derece şahsiyedi bir liderdi. Dengeleri gayet iyi takip ederdi, ama kimselere de pabuç bırakrnazdı. Yerine geçen İsmet İnönü ise tersine son derece pasif ve epey korkak bir politika izliyor. Anladığım kadarıyla durumu idare ediyor ve rüzgar nereden eserse, Türkiye o tarafa meylediyor:'
Sayfa 213Kitabı okudu
Reklam
"Türkler'de her duruma uygun atasözleri çoktur ... " diye cevap verdi Simon Brod. "Sözgelimi derler ki, ne şiş yansın ne de kebap ... Aşağıya tükürsen saka!, yukarıya tükürsen bıyık sözü de yine onlara aittir.
Sayfa 213Kitabı okudu
Refik Saydam'ın ölümü üzerine başbakanlık görevine gelen Şükrü Saraçoğlu (1942), hükümet programını okurken, milliyetçi çizgiyi daha da netleştiriyordu: "Biz Türk'üz, Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız. Bizim için Türkçülük bir kan meselesi olduğu kadar bir vicdan ve kültür meselesidir. Biz azalan veya azaltan Türkçü değil, çoğalan ve çoğahan Türkçüyüz. Ve her vakit bu istikamette çalışacağız:'ı
Sayfa 173Kitabı okudu
"Zamanımızın bir Alman tarihçisi, gerek nasyonal sosyalizmin ve gerek faşizmin Mustafa Kemal rejiminin az çok değiştirilmiş birer şeklinden başka bir şey olmadıklarını söylüyor. Çok doğrudur. Çok doğru bir görüştür. Kemalizm, otoriter bir demokrasidir ki, kökleri halktadır. Türk milleti bir pirarnide benzer. Tabanı halk, tepesi yine halktan gelen baştır ki, bizde buna şef denir. Şef, otoritesini yine halktan alır. Demokrasi de bundan başka bir şey değildir:
Sayfa 172Kitabı okudu
405 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.