"Tuğlayı Ben'in yüzüne koydum derken... Ne demek istiyorsun?"
"Ben'in yüzü hoşuma gitmiyordu. Onu daha fazla görmemek için örtmek istedim, o kadar. O mızmızın, sümüklünün tekiydi, eve gitmek istiyordu. Ona ağlamayı kesmesi gerektiğini söyledim. Ona gitmeye çalıştığı takdirde, ağlamak için bir sebebinin olacağını söyledim... Ardından, tuğlayı yüzüne koyduktan sonra, hiç ağlamadı. Çıt çıkarmadı. Artık susmuştu."