En Eski Süheyl Ünver Gönderileri

En Eski Süheyl Ünver kitaplarını, en eski Süheyl Ünver sözleri ve alıntılarını, en eski Süheyl Ünver yazarlarını, en eski Süheyl Ünver yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
-Hocam gökyüzünü bilmenin faidesi var mı? -Var hem pek çok. - Ne gibi ? - Mukayese ile kendi hiçliğini anlar da böbürlenmez. Muvakkat ikballere ve sonunun hüsranına aldanmaz. Kimseyi kırmaz, hoş geçinir. Aklını başına alır da dünyada yaşamanın bir programını yapar. Yaşamasını manalaştırır. Yaşamayı tesadüflere bırakmaz. Akıl ve fikrini nemalandırarak dünyaya ve beşeriyete faydalı insan olur. Vakı aya gidemez ama gitmişler kadar faydalanır. Âlem-i Sağîrinden Âlem-i Kebîrini (mikrokozmozundan makrokozmozunu) ihâta eder. Allah’ı anlayarak kendisine ve muhitine tam faydalı bir Müslüman olur ve kafasını yanlış düşünce örümceklerinden sıyırmış olur. İşte o zaman tam ideal bir insan olmak mümkündür.
Sayfa 606Kitabı okudu
“İlim her şeyi bilmek değildir; ilim neyi nerede bulacağını bilmektir” diyen ve her zaman şifahi bir toplum oluşumuzdan şikâyet eden Ünver, karşılaştığı her şeyi yazı ve resim ile tespit etmeye çalışmıştır. Hafızaya güvenilmesine kızarak bir yazısında bu şikâyetini şöyle dillendirmiştir. “Zamanında Kanuni'nin Süleymaniye Camii'ni açmaya geldiğini elbette gören insanlar vardı. Bir köşeye bu intibalarını kaydetselerdi ve bir defterin yaprağında bu günü bulsaydık, fena mı olurdu? Ben bu geçmiş kişilere, ellerinde olan imkânları kullanmayan insanlara küskünüm.”
Reklam
Süheyl Ünver, yaptığı yurt içi ve yurt dışı seyahatlerinde gördüğü yerleri Evliya Çelebi ruhuyla el yapması defterlerine kaydeder, ayrıca Çelebi'de olmayan resim boyutuyla tezyin ederdi. Gittiği yerlerdeki kütüphanelerdeki yazma kitapların künyelerini alır, derkenarlarını not ederdi. Bu hâliyle o, Kâtip Çelebi'yi izlemiştir. Fakat görünen odur ki, Süheyl Ünver, iki Çelebi'yi Evliya Çelebi ve Katip Çelebi'yi çalışmalarında başarıyla bir etmiş, müstesna bir akl-ı selim sahibi araştırmacıdır.
Süheyl Ünver'in bir diğer özelliği de küçük suluboya takımını yanından hiç eksik etmemesiydi.
Mânâsını bilmemiz güç değildir bu meylin, Feyzinde pervâneyiz her birimiz Süheyl'in. Hasan Ali Göksoy
Hoca mâsum doğdu, mâsum yaşadı, mâsum öldü. Başucunda Hacı Kâmil Akdik(1861-1941) hattıyla şu beyit asılı dururdu: "Cihan bâğında ey âkıl, budur makbûl-i ins ü cin Ne sen bir kimseden incin, ne de kimse senden incinsin."
Reklam
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.