İbrahim Paşa, biricik efendisine hediye etmeye karar verdiği köylü kızı Alexandra'ya dönüp, "Süleyman'ı hayal kırıklığına uğratma, zire ona vereceğin her mutluluk anı, benim ödülüm olacaktır." der. Tatarlar tarafından köyünden kaçırılıp bir köle pazarında satılan Alexandra'nın aklınsa ise, köyündeyken görüp bir türlü unutamadığı Fransız şövalyesi Ogier vardır.
Müslümanlarla savaşmaya yemin etmiş Ogier'yi İstanbul'a sürükleyen kader, onu büyük Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman'la karşı karşıya getirmekle kalmayacak, soylu şövalye artık, "Hürrem Sultan" diye anılan güzel Alexandra ile de teniden karşılaşacaktır.