Lady Dorina Neave, oryantal bir tablo olarak benimsediği Sultan Abdülhamit devri İstanbul'unu kuvvetli kalemi, belgesel hassasiyeti ve gözlem kabiliyetinin de etkisiyle göz alıcı, romantik, büyülü bir sanat eseri olarak yeni baştan resmediyor:
"Artık her şey hazırdı. Öğlen olmasına çok az kalmıştı. Bulutsuz gökyüzünün altında bu oryantal saltanatın muhteşem bir tablosunu oluşturan muazzam kalabalık, derin bir sissizliğe gömülmüştü. Güneş parlıyordu ve sadece badem ağaçlarının esen hafif rüzgarla sallanan çiçeklerinin sesi duyuluyordu..."