Süreç mi Yaradılış mı? kitaplarını, Süreç mi Yaradılış mı? sözleri ve alıntılarını, Süreç mi Yaradılış mı? yazarlarını, Süreç mi Yaradılış mı? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Boşluğun bağrında hiçbir şey engel oluşturmaz, her şey çabasız ve sınırsız bir şekilde kendiliğinden “iletişim” (tong) halindedir. Boşluk devamlı olarak karşılık vermeye, tekabül etmeye, kendini uyarlamaya kadirdir.
Süre açısından bakılırsa Tanrı yaradılıştan önce gelemez, çünkü kendisi sürenin içinde değildir. Nasıl ki “ geleceğin sonu olamaz “ ise, Tanrı’nın yaratışı da ancak ab aeterno ( ezelde olmuş bir şey ) olarak düşünülebilir: Tanrı’nın önce’liği geriye doğru, zamanda önceye giderek değil, “dikey doğrultuda” , yukarı giderek aranmalıdır; ilk neden başka bir çağa değil başka bir “ düzeye “ aittir; “Tanrı’nın eylemi geride değil yukarıda yer alır.”
“Hareketten durgunluğa geçmek de bir harekettir.” Durgunluk hareketin tersi olmakla birlikte hareketsizlik değildir — tıpkı Wang Fuzhi’nin, ölümün hayatın karşıtı olmakla birlikte yine de bir tür varoluş olduğunu düşünmesi gibi.
Gerçekte hayat-ölüm döngüsü sürekli karşılıklılık ilişkisi içinde, asla bir başlangıç söz konusu olmaksızın işliyor; tıpkı karanlıkla aydınlığın hiçbir ara veya kesinti olmaksızın birbirini izlemesi gibi.
Konfüçyüs’ün hiç “ölümden” söz etmediğinden yakınılır, ama hayattan bahsetmiştir ve hayatın ne olduğunu içten içe bilmeyi öğrenmiş olan, ölümün ne olduğunu da derinden bilir...