Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sylvia Plath'ın Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analiz

Nilgün Marmara

Sylvia Plath'ın Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analiz Gönderileri

Sylvia Plath'ın Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analiz kitaplarını, Sylvia Plath'ın Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analiz sözleri ve alıntılarını, Sylvia Plath'ın Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analiz yazarlarını, Sylvia Plath'ın Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analiz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“...Gelecek gri bir martı Kedi sesiyle gevezelik ederek gitmekten, gitmekten bahseden. Yaş ve dehşet, hemşire bakıcılar gibi yanında Ve büyük soğuktan şikayetçi bir boğulmuş adam Denizden sürünerek çıkıyor.''
Reklam
Ölüm
“Nihayet uzandığımda faydalı olacağım O zaman ağaçlar bir kereliğine olsun dokunabilir bana,çiçekler zaman ayırabilir...''
“...Krallığının sınırında kupkuru yürüyorum İyi bir yere sürgün edilmedim. Kabuklu yatağını anımsıyorum. Baba, bu yoğun hava katil. Suyu solumayı yeğlerdim.”
“...Yine de, en kışsı ruh halimde. Sahibim renklerin ve tüm çiçeklerin, Varoluşunu boykot etmenin Mutlak gücüne."
Reklam
“...donakalıyor ve hayrete kapılıyoruz ezici kayıtsızlığı karşısında doğanın...”
Bence çağımızın asıl meselesi tüm çağların meseleleridir... sevmek mucizesinin acısı; herhangi bir şeyi yaratmak, çocukları, ekmek somunlarını, tabloları, binaları; ve her yerdeki tüm insanların hayatlarının korunması, ki onların tehlikeye atılmalarını 'barıştan' ya da ‘amansız düşmanlardan' soyutça dem vurmak gibi bir ikiyüzlülük asla mazur gösteremez...”S. Plath
“İzimi süren bir panter var: Bir gün beni öldürecek olan;... ...Adımlarını durdurmak için yüreğimi fırlatıyorum, Susuzluğunu dindirmek için kan saçıyorum; O yiyor, ama yine de ihtiyacı yüzünden yiyecek arıyor, Mutlak bir adaklığa zorluyor... ...Panter merdivende Yukarı çıkıyor.”
“Johnny Panik ve Rüyaların Kutsal Kitabı” adlı öyküsünün girişinde şöyle der: “...oturduğum yerden bakınca, dünyanın tek bir şey tarafından yönetildiğini görüyorum. Köpek suratlı, iblis suratlı, kocakarı suratlı, orospu suratlı bir panik; suratı filan olmayan büyük bir panik... ''Bu söz bize onun “ve yüzüm yok, kendimi silmek istedim...” dizesini anımsatır, ki burada büyük panik Plath'ın kendi yüzüdür ve o yüzden kendini silmek ister.
Reklam
Nereden, nasıl, neyle ve ne için başlayacaktım? Hayatımda yirmi sayfalık bir öyküye bile yetecek bir olay yok gibiydi. Felç olmuş halde oturuyordum, dünyada konuşacak kimsem olmadığını hissederek, insanlıktan tamamen uzakta, kendi eserim olan bir vakumun içinde.Kendimi giderek daha kötü hissediyordum. Ancak yazar olmak beni mutlu edebilirdi...
“...Hayat neredeydi? Dağılıyor, yok oluyordu ve hayatım tartıldığında eksik çıkıyordu..."
Freud’a göre, intiharda yaşam ilkesi ölüm ilkesi taralından iptal edilir, ölüm içgüdüsü; sadizmin, mazoşizmin ve benliğin tüm şiddete yönelik niteliklerinin tohumudur. İntikam, kin, düzeni bozmak, “diğerini” öldürmek, intihar eylemini içeren temel öğelerdir. Ama bu Ölüm içgüdüsü bu kadar etkiliyse, intihar oranlarının neden bu kadar düşük olduğu sorulabilir. Belki kendini yok etmek de bir kendini koruma girişimi, sevgi görmek için atılan bir çığlık, mutlu, yaşama olasılığının aranışıdır.
Sartre'a göre “intihar dünyada var olmanın bir başka yoludur,” çünkü kişi bir eylem olarak ölümü seçtiğinde kendi varlığının farkına vararak, varlığının tanımını hiçlikle yapar.
Sanatçının bir insan olarak çektiği ıstırap benlik öğesini içerir; varlığının bütününün istikrarına ve değerine, dünyayla ilişkilerine dair bir kaygıdır. Bu ıstırabın sonucunda sanat eseri, izolasyonla ve dünyaya belirli bir tarzda tepki verip orada belirli bir tarzda eyleme geçmenin geliştirilmesiyle yoğrulur. Bazı sanatçılar verdikleri tepkiyi aşırılaştırıp, ıstırap verici bir şekilde kendi benliklerinden yoksun oldukları hissine kapılarak dünyada eylemlerde bulunmaktan vazgeçerler. Bu yokluklarda, incinebilir benliğin çeşitli ölümleri bir tür eşsiz, keskin ve somut ölüme, dolayısıyla intihara dönüşecektir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.