Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat

Şemseddin Sami

Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat Gönderileri

Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat kitaplarını, Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat sözleri ve alıntılarını, Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat yazarlarını, Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hem sevmek hem de sevdiğin kişi tarafından sevilmek! Dünyada bundan iyi şey yoktur. 🪐
Dayanamayacağımız sevinç mi ?
Yaşadığım büyük umutsuzluktan sonra böyle umut verici söz iştmek, böyle bir ümide dönmek oh! Ne büyük şey; lakin insan kedere dayanamadığı gibi, sevince de o kadar çok dayanamaz..
Reklam
Aşk ve sevgi, herkeste vardır; ancak çekici bir güç olmadıkça eyleme geçmez...
Bir evdeki koca ile karı arasında muhabbet yoksa o eve Allah yardım eyleye!
Ah , insanın dünyadan ve dünyada en ziyade sevdiği şeyden ümidini kesmek ne müşkül şey!
Bu dünya rüya gibi geçiyor. Âhiret baki Biz dünyaya dalar, Nekir Münkeri unutur Ah, ah yârabbi! Ne cevap vereceğiz biz sana..
Reklam
144 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Herkese Merhaba, Şemseddin Sami'nin okuduğum ilk romanıydı Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat. 1800'lü yıllarda yazılan bu aşk romanınında o dönemin yaşam tarzı oldukça iyi anlatılmış. Aşıklar aşkları için neleri göze alabilirler? Aşk uğruna varılabilecek son nokta ölüm mü? Kitapta anlatılan aşk hikayesini beğendim. Herkese keyifli okumalar.
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat ve FitnatŞemseddin Sami · Rıhtım Yayınları · 028,6bin okunma
Ah, ah! Ben onu seviyorum, o beni seviyor... Bir insan için sevdiği adam tarafından sevilmek, kendisini seven adamı sevmek... Ne büyük şey! Ne güzel şey! Fakat heyhat! Bizde bu şartlar bulunduğu sürece dünyanın en kara bahtlılarıyız! Ah felek ah!” diyerek düşünmeye ve ağlamaya başladı.
Sayfa 104Kitabı okudu
Ah, ben her şeyi unutacağım. Dünyayı unutacağım! Dünya beni unutacak! Lâkin siz beni unutmak istemezseniz mezarımı arayın, bulun. Ara sıra ziyaretime gelin, Fatiha ile ruhumu canlı tutun. Size feda olduğumu hatırınıza getirin. Lâkin müteessir olmayın, ağlamayın!
Sayfa 102Kitabı okudu
Fitnat Hanım ise Talat Bey’e darılmamıştı. Hiç insan kendi ruhuna darılır mıydı?
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
Ne gariptir insanoğlu iyi kişileri bir defa görmekle sever yanlarından ayrılmak istemez.
Bu ne rezalet! Ne küstahlık! Bir erkek, tanımadığı bir başka erkeğe rast gelse yüzüne bakmaz, söz söylemez, lâkin tanımadığı ve hiç görmediği bir kadına rast gelince, gülerek yüzüne bakmaya ve söz söylemeye başlar, kovsalar bile yanından ayrılmaz. Demek oluyor ki biz, kadınları insan yerine koymuyoruz. Kendimizi eğlendirmek için onların ruhunu sıkıyoruz. Serbest gezip dolaşmalarına ve eğlenmelerine mâni oluyoruz. Bir taraftan da kendimizi onlara güldürüyoruz. Çünkü bazı kurnaz kadınlar: ‘Bu ne budalaymış; dur bununla biraz eğleneyim!’ diyerek, bizi maymun gibi oynatıyorlar. Gezintilerinde bizi evlerinin kapısına dek, arabanın arkasından toz duman içinde götürürler. Ahlâk ve âdetlerimizi bilmeyen bir adam, bir kimseyi bu hâlde görse, elbette 'Deliymiş!’ der.
Ah zavallı kadınlar neler çekerlermiş! Biz erkekler onları kukla gibi kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine mani oluyoruz.
Kadın olmak zordu!
İlk önce satıcının tarifi üzerine saçlarını uydurdu, elbiseleri giydi, güzel bir kız kıyafetine büründü. Erkek olduğu hiç belli olmuyordu. Talat Bey sevincinden çıldıracaktı neredeyse... Aynaya bakarak kendi kendine: “Kimse fark edemeyecek. İşte, aynı kız gibi... Bir kız olsaymışım, güzel bir kız olacakmışım. Oh, bu gün görüşeceğiz. Adını belleyeceğim: Oh, ne tatlı adı olmalı! Ne güzel ismi olmalı! Görüşeceğiz, konuşacağız... Ah, hiç aklım almıyor... Fakat kız olmadığım anlaşılırsa rezil rüsva olacağım!" diyerek, yüzünü yemeniyle örttü. Çarşafa büründü. Eline bir ufak kadın şemsiyesi aldı, çıktı. Kapıyı kapayıp anahtarı cebine soktuğu gibi, soluğu Odabaşı’nda aldı. Lakin kadın olmak zordu, yol boyunca rast geldiği çapkınlar ona işaretler ettiler, omuz vurdular, lâf attılar...
Yapma Talat :)
O kadar düşünmesine rağmen sevgilisiyle görüşmek için mümkün olan hiçbir yol, hiçbir vasıta bulamadı. Derken, Murat paşa Camii’nin önünden geçerken, bir kadın gözüne ilişti. Sevgilisine kavuşmak için kadın kıyafetine girebHeceği aklına geldi. 0 an: “Ah... Sahi! Kadın kıyafetine gireyim, nakış öğrenmek vesilesiyle bu nakış ustasına gideyim. Evini öğrendim ya, ötesi kolay... Oh, ne güzel hatırıma geldi! Ne kolay şey... Oh oh! Bıyığım sakalım yok... Boyum kısaca... Aaa... Saçım yok! Fakat bir perukacıdan satın alırım. O da oldu. Güzel bir ferace, bir yaşmak... Lâkin yok... Yaşmağı takamam doğrusu... Haa, yüzüme bir siyah yazma yemeni. Arkamda bir çarşaf... Haa işte bu kolay. Sokakta da kimse tanımaz... Nasıl daha önce böyle bir şey hatırıma gelmedi?” diyerek, umutsuzluktan umuda döndü.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.