Uzun sözün kısası, eğer bilinir bir dünya düşüncesine karşılık bilinemez bir ahiret düşüncesi bir kimsenin içinde varsa, veya o kimse böyle bir düşüncenin kalıntılarıyla davranır durumdaysa o kimse henüz girmiş yani inanmış sayılamaz. Çünkü o kimse varlığını bir istikamete bağlamış değildir. Onun bildiği bir istikamet (bir anlam alanı) değil, sayılamayacak kadar çoklukla dolu kesret alanıdır.
Sayfa 30 - çıdam yayınları, birinci baskı, nisan 1993, cağaloğlu