Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Talat Paşa'nın Hatıraları

Hüseyin Cahit Yalçın

Talat Paşa'nın Hatıraları Gönderileri

Talat Paşa'nın Hatıraları kitaplarını, Talat Paşa'nın Hatıraları sözleri ve alıntılarını, Talat Paşa'nın Hatıraları yazarlarını, Talat Paşa'nın Hatıraları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Romalı muharrir Petron, Ermeniler hakkında şunları söylemiştir:"Ermeniler de insandır fakat evlerinde dört ayak üstünde gezerler!" Rus şairi Lermentroff da onları şu sözlerle methetmiştir:" Sen kölesin, sen korkaksın, çünkü sen bir Ermenisin!"
Sayfa 118 - CumhuriyetKitabı okudu
Rus Yarbay Twerdoklebov:
"Ermeniler rüzgâr ektiler fakat fırtına biçeceklerini unuttular..."
Sayfa 90 - 16 Nisan 1918Kitabı okudu
Reklam
Anadolu'da, muhtelif vilayetlerde ve İstanbul'da Ermeniler diğer milliyetlere nazaran daima daha tasasız ve mesut bir hayat sürüyorlardı. Vatanın bütün menafiinden (çıkarlarından) istifade eden bu halk onun kederlerine ve yüklerine asla iştirak etmiyordu. Memleketin gerek saadetinden gerek ıstıraplarından daima menfaat temin ediyorlardı; vatan için hiçbir harbe iştirak etmediler ve bu uğurda bir damla kan dökmediler.
Osmanlılar Şark vilayetlerini Ermenilerden almadılar. Ermeniler ise Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşundan bugüne kadar hudutlarının temini ve istiklâli hususunda hiçbir gayret veya hizmet sarfetmediler. Osmanlılara iltica etmiş (sığınmış) olan bu halk hüsnü kabul ve daima vatandaş muamelesi gördü.
Reklam
Demek ki, dünyada biri galiplere ve diğeri de mağlûplara mahsus olmak üzere iki türlü adalet varmış. Hakikatte ise yalnız bir tek adalet bulunmalı ve bu adalet icra edilmediği takdirde bunu tatbik edecek olan manevi bir kuvvet mevcuttur ve zamanda buna mani olamayacaktır.
Az sonra Osmanlı ordusunun şehre girdiğini öğrendik ve bunların başıboş Kürtler olmayıp, muntazam kıtalar olduğunu anladık. Ermeni piyadeleri geceden istifade ederek, rüzgâr süratiyle Erzurum - Kars yolundan kaçmışlardı. Hakikaten bir fırtına çıkmış olsaydı Erzurum'u bu kadar kısa bir zamanda Ermeni pisliğinden temizleyemezdi.
Caminin 10-15 saşen (10 metre = 4.69 saşen)büyüklüğündeki avlusu takriben bir buçuk metre yüksekliğinde cesetle örtülü idi. Bunlar arasında her yaşta kadın, erkek çocuk ve ihtiyar bulunuyordu. Kadınların vücutlarında ırza geçme alametleri gözüküyordu; kadın ve genç kızların tenasül aletlerine fişekler sokulmuştu.Yarbay Griasnoff, Ermeni kıtalarında telefoncu olarak çalışan birkaç genç Ermeni kızını caminin avlusuna çağırarak, vatandaşlarının yaptığı vahşeti göstermiş ve kapalı bir tekdir mahiyetinde olmak üzere bununla iftihar edebileceklerini söylemiştir. Fakat bu manzara karşısında dehşet içinde kalacakları yerde sevinçten güldüklerini görünce, Griasnoff'u nefretle karışık bir hayret kaplamıştır. Heyecana kapılarak onlara küfretmiş ve Ermenilerin kadınları da dahil, en alçak ve barbar bir millet olduğunu söylemiştir
Reklam
“Bizzat Odişelice(Rus Başkomutan), İlice (Ilıca) köyünden kaçamamış olan bütün Türklerin ermenilerce öldürüldüklerini ve başları kör satırlarla koparılmış sayısız çocuk cesedi gördüğünü bana söyledi.”
Van'ın işgali sırasında kaçamamış olan İslam halkın öldürüldükleri, kadınların şerefleriyle oynandığı ve birçok genç evli kadın ve kızların evlerde toplattırılarak bu evlere umumhane nazarıyla bakıldığı anlaşılıyor. Van'dan kaçan ve binlerce kadın, erkek ve çocuktan ibaret olup silahları bulunmayan halk üzerine Ermeniler tarafından makineli tüfek ateşi açılmıştır.
(Ermeniler)Memleketin gerek saadetinden gerek ıstıraplarından daima menfaat temin ediyorlardı; vatan için hiçbir harbe iştirak etmediler ve bu uğurda bir damla kan dökmediler. Bilâkis harp zamanlarında ticaretlerini devam ettiriyor ve taahhüt işlerine girişiyorlar, çok para kazanıyor ve iyi ve kötü günlerde rahat ve huzur içinde yaşıyorlardı. Bu lûtuflara teşekkür olarak şimdi ekseriyeti teşkil eden nüfusu kovmak ve istiklâllerini elde etmek üzere Osmanlı vatanının bir parçasını koparmak istiyorlar.
Takip edilen maksadın halk kitlelerinin taassubunu tahrik ederek, katliama sebebiyet vermek suretiyle Avrupa'nın dikkat nazarlarını üstlerine çekmek ve Kilikya'da muhtar bir Ermeni birliği vücuda getirmek olduğunda şüphe yoktu. Ben bu işte bitaraf bir devlet adamı sıfatıyla siyasi maksadımı unutmak ve Müslüman olsun, Ermeni olsun, katliam faillerini müstahak oldukları cezaya çarptırmak istiyordum. Bu hadiseler sırasında Müslüman halkı katliama teşvik etmiş olan müftü ve diğer Müslümanların da cezalandırılmalarında ısrar ettim. Bunun üzerine mahkeme müftüyü ve şeriklerini (ortaklarını) idama mahkûm etti.
Adana hadiselerini müteakip dahiliye nazırı oldum. Bütün arzu ve hedefim muhtelif milliyetleri, bilhassa Ermeni ve Türkleri bir dostluk bağı ile birleştirmek idi. Adana hadiseleri hakkındaki tahkikat evrakını dikkatle tetkik ettim. Hadiselerin Ermeniler tarafından tahrik edilmiş olduğu, tahkikat komisyonu azası olan Ermenilerin şahadeti ile de teeyyüt ediyordu. (doğrulanıyordu) Komisyon azasından biri olan Agop Babikyan Efendi bunu bizzat bana da itiraf etti.
636 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.