Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tanıdık Bir Yüz

Münir Göle

En Yeni Tanıdık Bir Yüz Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Tanıdık Bir Yüz sözleri ve alıntılarını, en yeni Tanıdık Bir Yüz kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tanınmakla tanınmamak, bilinmekle bilinmemek arasında bir çizgide durmak, bir ip cambazını hatırlatıyor bana. O ipin, telin üzerinde varolmak ile boşlukta yok olmak arasındaki incecik bir çizgide bir yaşam sürmek. İp cambazınınki karşıya geçtiğinde bitiyorsa da benimki bütün bir yaşam sürüyor.
Sayfa 51 - alakargaKitabı okuyor
Kimsenin uzaktan yakından hayatına girme hakkım olmadığına inanıyordum. Sanırım haklıydım da. Hemşire değil, sevgili arıyorsam, bu gerekleri karşılayabilecek durumda değildim, egom tatmin edilmenin ötesinde bir yere saklanmıştı, kimsem yoktu, olsa olsa birine kısa süreli yük olabilirdim. Kendime olan azıcık saygım da bunu bana yasaklıyordu.
Sayfa 48 - alakargaKitabı okuyor
Reklam
Denge kaybı çok önemli bu gibi durumlarda, bir de hazım meselesi var. Ola ki ta derinlerden gelen biri hayalini bile kurmadığı bir yere varırsa, bunu da hazmedemezse, bütün toplumu altüst edebilir, buna karşın daha alçakgönüllü birinin yerini, yaptığını hazmetmesi birçok kişiyi, bir toplumu olumlu bir şekilde değiştirebilir. Siyasetin temelinde böylesi bir paradoks vardır. Kimi şeylerde, doğru insanla doğru amaca ulaşmaya bir yol açılabilir yoksa doğru olmayan kişi, bir toplumu yıkıma sürükleyebilir. Bu bizler için bildik bir konu, uzun uzadıya tartışmaya gerek yok.
Sayfa 45 - alakargaKitabı okuyor
Hırs dozunda kullanıldığında ve arkası doldurulduğunda yerindedir.
Sayfa 44 - alakargaKitabı okuyor
Hepimizin bir geçmişi var, kimi güzel, kimi acılı olaylarla dolu; ama raydan çıktığımız anda geçmişimiz insanlığın temel sorunsalıyla yüzleşmek zorunda kalıyor. Kim kazanacak, kim güç gösterisinde bulunacak, kim ötekileri dışlayacak, kim insanca değerleri çiğneyecek, kim kimi -aslında kendisini- kandıracak? İşte burada kültürle cehalet karşı karşıya geliyor. Cehaletin kesif olduğu bir toplumda, kültürel değerler olsa olsa ayak bağı, baş ağrısı olabilir. Dokunması, anlaması kolay diye varsayılan bir din görüşüne karşı, yüzyılların, binyılların birikimi olan, ama adı daha iki yüzyıl önce konmuş bir kültür. Kolaya kaçmak en kolayı. Zaten herkes çoktan razı, yeter ki beni cehaletimle yüzleştirme, cehaletimden bir paye çıkarayım, hatta cehaletimde övünülecek bir pay bulayım.
Sayfa 43 - alakargaKitabı okuyor
Yeni bir gece, unutulmaya koştuğum, son olsun diye neredeyse dua etmeye hazır olduğum bir karanlık gece.
Sayfa 39 - alakargaKitabı okuyor
Reklam
Ama insan ölünce ölüyor. Kimini yakıyorlar, kimini gömüyorlar, o iş de orada bitiyor. Gerisi denizlere tozlar, topraklara böcekler. Huriler muriler boş laf, hiçbir yerde kimseyi beklemiyorlar. Burada yaşadın yaşadın, yoksa gittin yok oldun. Kimi yaşıyor, kimi burada bile yaşayamıyor, korkuları, iç sıkıntıları, iç yasakları onun hareket etme yeteneğine ket vuruyorlar. O da başkası yaşadığını sanıyor zannederek, bu yanılsamayla, ayakta ölü ölü dolaşıyor. Cenneti bekleyip bu dünyanın nimetlerinden faydalanmaktan vaz geçenler, çorak hayatlarını yeraltında böceklere veriyorlar. Öteki boş inançlılar önceki hayatında Nefertari, Meryem’in nedimesi, kızılderili şefi, kuzey coğrafya prensi diye reenkarnasyona uğramış oluyorlar zaten dünyaya gelir gelmez, -her ne hikmetse aralarında hiçbiri garibanın teki, köle, kürek mahkumu olmaz, hepsi yüce bir şeylerdir- onlar da sağlam bir inançla bir ülkeye başkan olmak üzere, teknolojide devrim yapmaya, güzellik kraliçesi olmaya göçerken, bu işin yine böceklere yaradığını anlamıyorlar. Sonunda böcek var, inansan da inanmasan da. Böyle diyorum ama bana sorarsanız, ben de bir şey yaşamadım diyorum kendime. Bu yüzle doğduğum için, suratımın bana gösterdiği yolu izledim, tutkularım, heyecanlarım olmadı, zaten donanımsız gelmiştim, çaba göstermedim, arkamda elle tutulur bir şey bırakmadım, bundan sonra da bırakamam zaten, kısaca böcekler beni de bekliyorlar, hep açlar zaten.
Sayfa 36 - alakargaKitabı okuyor
Bütün hikayeler böyledir, anlatılarda olduklarından fazla yaşanırlar, her halkada yeni ayrıntıları sırtlanırlar, büyür genleşirler.
Sayfa 29 - alakargaKitabı okuyor
Çok azımız kendileri olabilmeye yaklaşıp, algıyla gerçeği birbirlerine yaklaştırabiliyorsa da ağır çoğunluğumuz yaftasının, rolünün altında eziliyor. Ben de tam ortada bir yerde duruyorum işte: tanınmakla tanınmamak, rol yapmakla yapmamak arasında sallanıyorum.
Sayfa 11 - alakargaKitabı okuyor
Beni çıkartamadığınız için içerlemiyorum ama hayatının sonuna yaklaşmış biri için bütün bir hayatın boşa geçirilmiş olduğu duygusunun, arada bir beni kıskacına almasını da sizin anlayışla karşılamanızı rica ediyorum.
Sayfa 9 - alakargaKitabı okuyor
Reklam
Kimilerinin hayaletleri olur, her adımlarında karşılarına çıkar içlerini kıyarlar. Büyük bir aşktır o hayalet, büyük bir yitimdir, ben hayaletleri hep uzak tuttum, kendim de bir hayalet olana kadar.
Sayfa 208
Biz kadınlar beğenilmeye o kadar meraklıyız ki her fırsatta birer sevbeni çiçeğine dönüşüveriyoruz.
Sayfa 167
Yalnız insanların birileriyle karşılaştığında dillerinin çözülmesinin ardında, hayatlarında susmanın ağır basması mı olduğunu merak ettim hep.
Sayfa 64
Çakıl taşları, en iyi çakıl taşlarının arasına saklanır, diye bir laf varmış. Işte bizim konumumuzda biraz böyleydi. Herkesin gözüne çarpıyorduk, ama kimsede gerçek bir kimliğe dönüşemiyorduk.
Sayfa 60
Mutlak güç peşinde olmak, mutlak yoksunluğun keskin bir yansımasıdır hep.
Sayfa 45
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.